47"İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: «Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece ona teslim olmuş kimseleriz.» İşte böylece biz sana kitabı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar (Kitap ehlinden çağdaşın olan!ar)dan da ona inananlar vardır. Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr ederler" Firyabî ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid: "İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin..." âyetini açıklarken: "Burada Allah'dan başka ilah vardır veya onun çocuğu vardır veya onun ortağı vardır veya Allah'ın eli sıkıdır veya Allah fakir biz zenginiz" diyenler ve Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) eziyet edenler kastedilmektedir. Bunlar da Ehl-i Kitab'dır" dedi. "...Ve. (onlara) şöyle deyin: "Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır)..." âyeti hakkında ise: "Burada da Allah'dan başka ilah vardır veya onun çocuğu vardır veya onun ortağı vardır veya Allah'ın eli sıkıdır veya Allah fakir biz zenginiz demeyenler ve Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) eziyet etmeyenler kastedilmektedir" dedi. Firyabî ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid: "İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin..." âyetini açıklarken: "Onlar size kötü söylese de siz onlara hayırlı şeyler söyleyin. Ancak zulmedenlerden intikam alın" dedi. Firyabî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin..." âyetini açıklarken: "Sadece sizlerle savaşanlarla ve cizye vermeyenlerle savaşın. Ancak cizye verenlere iyi şeyler söyleyin mânâsındadır" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin..." âyetini açıklarken: "Onlarla Lâ ilâhe illallah kelimesi ile mücadele edin" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süfyân b. Hüseyn bu âyeti açıklarken şöyle dedi: "Güzel bir yolla mücadele etmek, onlara: "Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O'na teslim olmuş kimseleriz" demenizdir. Bu da en iyi mücadeledir." Ebû Dâvud Nâsih'te, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbnu'l- Enbârî'nin Mesâhifte bildirdiğine göre Katâde: "Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin..." âyetini açıklarken şöyle dedi: "Allah, bu âyetle onlarla mücadeleyi yasakladı. Sonra bunu neshederek: "Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın" buyurdu. Kılıçtan daha şiddetli bir mücadele de yoktur." Buhârî, Nesâî, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim, İbn Merdûye ve Beyhakî Şuabu'l- İmân'da Ebû Hureyre'den bildirir: Ehli kitap Tevrat'ı İbrânice okur ve onu İslam ahalisine Arapça tefsir ederlerdi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ehl-i kitabı tasdik etmeyin. Aynı zamanda onları tekzip de etmeyin. Onlara: «Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O'na teslim olmuş kimseleriz...» deyin" buyurdu. Abdurrezzâk, Firyabî ve İbn Cerîr, Atâ b. Yesâr'dan bildirir: Yahudiler Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) ashâbı ile sohbet eder ve Müslümanlar anlatılanları beğeniyormuş gibi "Sübhanallah" derlerdi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Onları tasdik etmeyin. Aynı zaman da tekzip de etmeyin. Onlara: «Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O'na teslim olmuş kimseleriz...» deyin" buyurdu. Musannef’te Abdurrezzâk, İbn Sa'd, Ahmed ve Sünen'de Beyhakî'nin Ebû Nemle el-Ensârî'den bildirdiğine göre Yahudi biri bir cenaze için: "Ben onun şu anda konuştuğuna şahidim" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ehl-i Kitâb'dan biri konuştuğu zaman onu tasdik etmeyin. Aynı zamanda tekzi-p de etmeyin. Onlara: «Biz Allah'a, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettik» deyin. Böyle demekle onların söylediği hak ise onları yalanlamamış olursunuz. Eğer batıl bir şey ise de tasdik etmemiş olursunuz" buyurdu. Beyhakî Sünen'de, Şuab'da Deylemî ve Ebû Nasr es-Siczî'nin el-İbâne'de Câbir b. Abdillah'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Ehli kitaba bir şey sormayın. Onlar sapıklık içindeyken sizi hidayete erdiremezler. Aksi takdirde batıl olan bir şeye inanacak veya hak olan bir şeyi tekzip edeceksiniz. Vallahi, eğer Musa aranızda yaşıyor olsaydı, ona, bana tabi olmaktan başka bir şey helal olmazdı. " Abdurrezzâk, Zeyd b. Eslem'den bildirir: Bana bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):"Ehli kitaba bir şey sormayın. Onlar kendi nefislerini sapıklığa düşürmüş iken sizi hidayete erdiremezler" buyurmuştur. Abdurrezzâk ve İbn Cerîr, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Ehli kitaba bir şey sormayın. Onlar sapıklık içindeyken sizi hidayete erdiremezler. Aksi takdirde batıl olan bir şeye inanacak veya hak olan bir şeyi tekzip edeceksiniz. Eğer mutlaka soracaksanız Allah'ın Kitab'ına uyanı alın ve uymayanı da bırakın. |
﴾ 47 ﴿