20"Bunlar, düşman birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı. Bu birlikler tekrar gelmiş olsalardı, kendileri çöllerde bedevilerin yanında bulunup, sadece sizin haberlerinizi sormayı dilerlerdi. Aranızda olsalar ancak pek az savaşırlardı." Firyabî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Bunlar, düşman birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı..." âyetini açıklarken: "Düşmanlarının yakında olup uzaklaşmadıklarını sanıyorlardı" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "Bunlar, düşman birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı..." âyetini açıklarken: "Ebû Süfyân ve ordularının üzerlerine gelmelerinden korkuyorlardı. Ahzâb diye adlandırılmasının sebebi ise Arap kabilelerinden orduların Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) ordusuna karşı toplanmasıdır" dedi. "Bu birlikler tekrar gelmiş olsalardı kendileri çöllerde bedevilerin yanında bulunup, sadece sizin haberlerinizi sormayı dilerlerdi..." âyeti hakkında ise: "Ebû Süfyân ve orduları geri dönmüş olsaydı münafıklar çöllerde bedevilerin yanında bulunmayı temenni ederlerdi" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Bu birlikler tekrar gelmiş olsalardı kendileri çöllerde bedevilerin yanında bulunup, sadece sizin haberlerinizi sormayı dilerlerdi..." âyetini açıklarken: "Burada Medine etrafındaki münafıklar kastedilmektedir. Onlar Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ashâbı için: «Daha helak olmadılar mı?» diyor ve orduların gittiğini bilmiyorlardı. Ordular geldiği zaman savaştan korktukları için bedevilerin yanında olmaktan dolayı sevinçliydiler" dedi. Firyabî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini açıklarken: "Sadece sizin haberlerinizi sormayı dilerlerdi, mânâsındadır" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "Sadece sizin haberlerinizi sormayı dilerlerdi..." âyetini açıklarken: "Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ashabının ne yaptığını öğrenmek isterler, mânâsındadır" dedi. İbnu'l-Enbârî Mesâhifte ve Hatîb Tâli et-Talhîs'te Esîd b. Yezîd'den bildirdiğine göre bu âyet, Osman b. Affân'ın mushafında (elif) harfi olmaksızın: (.....) şeklindedir" dedi. |
﴾ 20 ﴿