43

"Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O'dur. Melekleri de size salât eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir"

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in Mücâhid'den bildirdiğine göre "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi överler: Ey Mü’minler! Siz de onu övün, ona salât ve selam getirin" âyeti nazil olunca Hazret-i Ebû Bekr: "Ey Allah'ın Resûlü! Allah sana ne vermiş, bahşetmişse mutlaka bizi de ona ortak etmiştir" deyince, "Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O'dur. Melekleri de size salât eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir" âyeti nazil oldu.

Hâkim ve Beyhakî Delâil'de, Süleym b. Âmir'in şöyle dediğini bildirir: Bir adam Ebû Umâme'ye gelip: "Rüyamda, her girişinde, her çıkışında, her kalkışında ve her oturuşunda meleklerin sana salât ettiğini gördüm" deyince, Ebû Umâme: "Eğer isterseniz, melekler size de salât ederler" deyip: "Ey Mü’minler! Allah'ı çok anın" âyetini okudu.

İbn Ebî Hâtim'in Ebu'l-Âliye'den bildirdiğine göre  (.....) buyruğundaki salât, Yüce Allah'ın kulu övmesi, meleklerin salâtı ise dua etmesidir.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İkrime: "Rab'in salât etmesi rahmet, meleklerin salâtı ise istiğfar etmesidir" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in Saîd b. Cübeyr'den bildirdiğine göre (.....) âyetinden kastedilen, Allah'ın bağışlaması, meleklerin ise müminler için istiğfar etmesidir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süfyân'a: "Ey Allahım, Hazret-i İbrahim'e ve âline salât ettiğin gibi Hazret-iMuhammed'e ve O'nun âline salât et" duası sorulunca: "Yüce Allah, Muhammed ümmetine ikramda bulunmuş ve peygamberlere salât ettiği gibi onlara da salât etmiştir" deyip, (.....) âyetini okudu.

Abdurrezzâk, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî), "Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O'dur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir" âyetini açıklarken şöyle dedi: "İsrâiloğulları, Hazret-i Mûsa'ya: "Rabbin salât eder mi?" diye sordular. Bu soru Hazret-i Mûsa'nın ağırına gidince, Yüce Allah ona: "Onlara salât ettiğimi ve salâtımın: "Rahmetim gazabımı geçmiştir" şeklinde olduğunu bildir.

İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Mus'ab b. Sa'd der ki: "Kul: "Sübhanallah" dediği zaman melekler: "Ve bihamdihi" derler. Kul: "Sübhanallah ve bihamdihi" dediği zaman ise, melekler bu kula salât (dua) ederler."

Abd b. Humeyd, Şehr b. Havşeb'in şöyle dediğini bildirir: İsrâiloğulları: "Ey Mûsa! Rabbine, salât edip etmediğini bizim İçin sor" dediler. Bu sözleri Hazret-i Musa'nın ağırına gidince, Yüce Allah: "Ey Mûsaî Kavmin sana ne soruyor" buyurdu. Hazret-i Mûsa kavminin sorduğu şeyi haber verince, Yüce Allah: "Evet. Benim salât ettiğimi ve salâtımın: "Rahmetim gazabımı geçmiştir" şeklînde olduğunu onlara bildir. Eğer böyle olmasaydı helak olurlardı" buyurdu.

İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Atâ b. Ebî Rabâh, (.....) âyetini açıklarken: "Allah'ın kullarına salâtı: "Subbûhun Kuddûsun, Rahmetim gazabımı geçer" şeklindedir" demiştir.

İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye, Atâ b. Ebî Rabâh vasıtasıyla, Ebû Hureyre'den Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Cibril'e: «Rabbin salât eder mi?» diye sorduğumda, Cibril: «Evet» cevabını verdi. Ben: «Onun Salâh nedir?» diye sorunca ise Cibril: «Subbûhun Kuddûsun, Rahmetim gazabımı yener» şeklindedir" cevabını verdi. "

İbn Merdûye'nin Abdullah b. ez-Zübeyr'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Miraca çıktığı gece Cibrîl: "Rabbin salât eder" dedi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ey Cibrîll Nasıl salât eder?" diye sorunca, Cibrîl: "Subbûhun Kuddusun, Rabbü'l-melâiketi verruh. (=Allâh bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddestir. Meleklerin ve Rûh (Cebrâil)'in Rabbidir). Rahmetim gazabımı geçmiştir" şeklinde salât eder" cevabını verdi.

43 ﴿