12"Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bîr kitapta (Levh-ı Mahfuz'da) bîr bir kaydetmişizdir." Abdurrezzâk, Tirmizî, Bezzâr, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî Şu'abu'l-îman'da, Ebû Saîd el-Hudrî'nin şöyle dediğini bildirir: Medine'nin ücra yerinde olan Selemeoğulları, Mescid'in yakınına taşınmak isteyince, "Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir" âyeti nazil oldu. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları çağırıp: "Sizin (Mescide gelmek için) attığınız adımlar yazılıyor" buyurdu. Bunun üzerine onlar yerlerini değiştirmekten vazgeçtiler.' Firyâbî, Ahmed Zühd'de, Abd b. Humeyd, İbn Mâce, İbn Cerîr, İbnu'l- Münzir, Taberânî ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs der ki: Ensar'ın evler, mescide uzak olduğu için taşınıp Mescide yakın bir yerde oturmak istediler. Bunun üzerine, "Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir" âyeti nazil olunca: "O zaman yerimizde kalırı" dediler. Müslim, İbn Cerîr ve İbn Merdûye'nin Câbir b. Abdillah'tan bildirdiğine göre Selemeoğulları evlerini satıp Mescid'e yakın bir yere taşınmak isteyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ey Selemeoğulları! Yerlerinizde kalınız. (Mescid'e gelmek için) attığınız adımlar (sevap olarak) yazılıyor" buyurdu. İbn Ebî Şeybe, Ahmed ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Enes der ki: Allah'ın Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem), Selemeoğuliarının evlerini satıp Mescid'e yakın bir yere taşınmak istediğini duyunca, Medine'nin ıssız olmasını istemedi ve: "Ey Selemeoğulları! Mescid'e gelirken attığınız adımların yazılmasını istemez misiniz?" buyurdu. Onlar da: "İsteriz" deyip yerlerinde kaldılar. İbn Ebî Hâtim'in Enes'ten bildirdiğine göre "Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız..." âyetinden kastedilen, Cuma namazına gitmek için atılan adımlardır. İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Abd b. Humeyd, Müslim, Ebû Dâvud, İbn Mâce ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Ubey b. Ka'b der ki: Bir adam vardı; Medinelilerin içinde müslümanlardan evi Mescid'e onunkinden daha uzak olan bir kimseyi tanımıyorum. Bu adam her zaman Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) arkasında namaz kılardı. Kendisine: "Karanlıkta ve şiddetli sıcaklarda binmek için bir eşek alsan" denilince, adam: "Vallahi, evimin Mescid'e bitişik olması beni sevindirmez" karşılığını verdi. Hâdise Allah'ın Resûlü'ne (sallallahü aleyhi ve sellem) bildirilince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) adama bunun sebebini sordu. Adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Ben Mescid'e gidişimin ve ailemin yanına dönüşümün benim lehime (sevab olarak) yazılmasını istedim" cevabını verince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Allah bütün bunları sana verdi, Allah senin istediğin şeylerin hepsini sana verdi" buyurdu. İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri, Mescid'e gitmek için evinden çıktığı anda bir adımına karşılık sevap yazılır, diğer adımına karşılık ta günahı silinir." Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Mesrûk der ki: "Kişinin (mescide gitmek için) attığı her adımda Allah ona ya bir sevap yazar veya bir günahını siler." İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Ebû Dâvud, İbn Mâce, Hâkim ve Beyhakî'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Mescide daha uzak olanın sevabı daha büyüktür" buyurdu. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Mücâhid'den bildirdiğine göre âyette geçen, yaptıkları, kelimesinden kastedilen amelleri, bıraktıklarından kasıt ise attıkları adımlardır. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde der ki: Eğer yüce Allah, insanın bıraktığı herhangi bir şeyden gafil olsaydı, şu rüzgarların sildiği izlerden habersiz olurdu. Ama Allah, Âdemoğlunun bütün adımlarını ve amellerini saymış, bu adımlarının Allah'a itaat yolunda mı, yoksa isyan yolunda mı atıldıklarını kaydetmiştir. Sizden biriniz Allah yolunda eser bırakmak isterse onu yapsın.'" İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr, "Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız..." âyetini: "Onların, hayattayken ortaya çıkarıp, ölümlerinden sonra insanların yapmaya devam ettikleri şeyleri yazarız" şeklinde açıkladı. İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid, "Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız..." âyetini: "Yaptıkları hayırları ve (öldükten sonra) geriye bıraktıkları dalaletleri yazarız" şeklinde açıkladı. İbn Hibbân ve İbn Ebî Hâtim'in Cerîr b. Abdillah el-Becelî'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kim güzel bir çığır başlatırsa ona hem kendi ecri, hem de ecirlerinden hiç bir şey eksilmeksizin kendisinden sonra o işi yapanların ecri vardır. Kim de kötü bir çığır başlatırsa, ona hem kendi günahı, hem de günahlarında hiçbir şey eksiltilmeksizin kendisinden sonra o işi yapanların günahı vardır" buyurduktan sonra "Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız..." âyetini okudu. İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbnu'd-Durays Fadâilu'l-Kur'ân'da, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Mücâhid'den bildirdiğine göre "Biz, her şeyi apaçık bir kitapta bir bir kaydetmişizdir" buyruğundaki kitaptan kasıt, Ümmü'l-Kitâb'dır. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in Katâde'den bildirdiğine göre Kur'ân'da, (.....) şeklinde geçen her ibare "Kitab'dadır" mânâsındadır. Abd b. Humeyd'in İbrâhim'den bildirdiğine göre âyette geçen imâm kelimesi, Kitap mânâsındadır. |
﴾ 12 ﴿