17

"Eğer yüz çevirirlerse, onlara: «Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini çarpan yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım» de... Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiret azabı elbette daha rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez. Semûd kavmine gelince, biz onlara doğru yolu göstermiştik. Ama onlar körlüğü hidâyete tercih etmişler ve yaptıklarına karşılık, alçaltın azap yıldırımı onları çarpmıştı"

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Kelbî: "Kur'ân'da geçen bütün "üclo (Yıldırım)" ifadeleri azap anlamına gelir" demiştir.

Abdurrezzâk ve Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: "...Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini çarpan yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım" âyetini açıklarken: "Âd ile Semûd kavminin düştüğü duruma düşmemeniz konusunda ben sizleri uyardım" demiştir. (.....) ifadesini: "Soğuk bir rüzgar" şeklinde açıklarken, (.....) ifadesini de: "Uğursuz, sıkıntılı" şeklinde açıklamıştır.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini: "Uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir kasırga gönderdik" şeklinde açıklamıştır.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İkrime: (.....) âyetini: "Uğursuz günlerde" şeklinde açıklamıştır.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini: "Uğursuz günlerde" şeklinde açıklamıştır.

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Semûd kavmine gelince, biz onlara doğru yolu göstermiştik..." âyetini açıklarken: "Biz onlara doğru yolu açıklamıştık, anlamındadır" demiştir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: "Semûd kavmine gelince, biz onlara doğru yolu göstermiştik..." âyetini açıklarken: "Biz onlara iyinin de kötünün de yollarını açıklamıştık, anlamındadır" demiştir

17 ﴿