23

"Allah'ın düşmanları, ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün, hepsi bîr araya getirilirler... Onlar derilerine, «Niçin aleyhimize şâhitlîk ettiniz?» derler. Derileri de der ki: «Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştı ve yine yalnızca O'na döndürülüyorsunuz.» Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlîk etmesinden sakınmıyordunuz. Lâkin yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz. İşte bu sizin, Rabbiniz hakkında beslediğiniz zannınızdır. O, sizi mahvetti de ziyâna uğrayanlardan oldunuz."

Taberânî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Allah'ın düşmanları, ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün, hepsi bir araya getirilirler" âyetini açıklarken: "İlk önce gelen kişi, en son kişi de gelinceye kadar bekletilir" demiştir.

Abd b. Humeyd, Mücâhid ile Ebû Rezîn'den bu ifadenin aynısını bildirir.

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) ifadesini: "Sürülürler" şeklinde açıklamıştır.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "Allah'ın düşmanları, ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün, hepsi bir araya getirilirler" âyetini açıklarken: "Onları melekler ateşe doğru sürükler. En sondaki kişi de yetişinceye kadar baştakiler bekletilirler" demiştir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: "Allah'ın düşmanları, ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün, hepsi bir araya getirilirler" âyetini açıklarken: "En baştakiler en arkadakilerin üzerine döndürülecek şekilde sürülürler" demiştir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İkrime: "...Hepsi bir araya getirilirler" âyetini açıklarken: "Hepsi de bir arada toplanıncaya kadar bekletilirler" demiştir.

İbn Ebî Hâtim, Ebu'd-Duhâ'dan bildirir: İbn Abbâs, İbnu'l-Ezrak'a şöyle dedi: "Kıyamet gününde insanlara öyle bir an gelir ki konuşamaz, mazeret gösteremez, tek söz dahi edemezler. Öncesinde müşrikler şirk koştuklarını inkâr ederler ve şimdi sizin yemin etmeniz gibi orada da şirk koşmadıklarına dair yemin ederler. Bu şekilde şirklerini inkar edince Yüce Allah onlara yine kendilerinden şahitler gönderir ki bunlar da onların derileri, gözleri, elleri ve ayakları olur. Ağızlarına da mühür vurulur. Kişinin ağzı dışındaki organlarına konuşma özelliği verilir ve: "...Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştı ve yine yalnızca O'na döndürülüyorsunuz" derler. Kişinin ağız dışındaki organları bu şekilde dile gelince dilleri şirk koştuklarını kabul etmek zorunda kalır."

Saîd b. Mansûr, Ahmed, Abd b. Humeyd, Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Merdûye ve Beyhakî el-Esmâ' ve's-Sifât'ta İbn Mes'ûd'dan bildirir: "Kâbe'nin örtüsüyle gizlenmişken, göbekleri şiş, anlayışları kıt üç kişi geldi. Biri Kureyşli diğer ikisi de Sakîf'tendi veya biri Sakîfli, diğer ikisi de Kureyş'tendi. Orada tam olarak duyamadığım bazı şeyler konuştular. İçlerinden biri: "Acaba Allah bizim bu konuştuklarımızı duyuyor mu?" diye sordu. Diğeri: "Şayet sesimizi yükseltirsek duyar, ama kısık bir sesle konuşursak duyamaz" karşılığını verdi. Üçüncüsü de: "Şayet konuştuklarımızdan bir şeyler duymuşsa hepsini duyabilir demektir" dedi. Ben bunu Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) anlattım. Bunun üzerine Yüce Allah: "Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Lâkin yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz. İşte bu sizin, Rabbiniz hakkında beslediğiniz zannınızdır. O, sizi mahvetti de ziyâna uğrayanlardan oldunuz" âyetlerini indirdi.

Abdurrezzâk, Ahmed, Nesâî, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hâkim ve Beyhakî el-Esmâ' ve's-Sifâf ta Muâviye b. Hayde'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) eliyle Şam'ı işaret etti ve şöyle buyurdu: "İşte orada kiminiz yaya, kiminiz binekli bir şekilde, kiminiz de yüzüstü sürünerek haşredileceksiniz. Yüce Allah'ın huzuruna ağızlarınız bağlı bir şekilde çıkarılacak ve kişinin ilk önce ayakları ve eli yaptıklarını anlatacaktır," Sonrasında Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz..." âyetini okudu.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini: "Sakınmıyordunuz" şeklinde açıklamıştır.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: (.....) âyetini: "Zannetmiyordunuz" şeklinde açıklamıştır.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: (.....) âyetini: "Gizlemiyordunuz" şeklinde açıklamıştır.

Ahmed, Tayâlisî, Abd b. Humeyd, Müslim, Ebû Dâvud, İbn Mâce, İbn Hibbân ve İbn Merdûye'nin Câbir'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah hakkında hüsn-ü zanda bulunarak ölün. Zira bir topluluğu Allah hakkında olan su-i zanları mahvetmiştir. Yüce Allah da: «İşte bu sizin, Rabbiniz hakkında beslediğiniz zannınızdır. O, sizi mahvetti de ziyâna uğrayanlardan oldunuz» buyurur. "

23 ﴿