DUHÂN SÜRESİ
İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Duhân Sûresi Mekke'de nazil oldu" demiştir. İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Abdullah b. ez-Zübeyr: "Duhân Sûresi Mekke'de nazil oldu" demiştir. Tirmizî ve Beyhakî'nin Şuabu'l-îmân'da Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Gece vakti Duhân Sûresi'ni okuyan kişiye sabaha kadar yetmiş bin melek bağışlanma diler" buyurmuştur. Tirmizî, Muhammed b. Nasr, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Cuma gecesi Duhân Sûresi'ni okuyan kişi sabaha bağışlanmış bir şekilde kalkar" buyurmuştur. İbnu'd-Durays ve Beyhakî'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Cuma gecesi Duhân ile Yâsîn sûrelerini okuyan kişi sabaha bağışlanmış bir şekilde kalkar" buyurmuştur. Taberânî ve İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Cuma gecesi veya gününde Duhân Sûresi'ni okuyan kişiye Yüce Allah Cennette bir ev inşa eder" buyurmuştur. İbnu'd-Durays'ın Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) : "Gece vakitleri Duhân Sûresi'ni okuyan kişinin geçmiş günahları bağışlanır" buyurmuştur. Dârimî ve Muhammed b. Nasr'ın bildirdiğine göre Ebû Râfi': "Cuma gecesi Duhân Sûresi'ni okuyan kişi sabaha bağışlanmış bir şekilde kalkar ve hurilerden kendisine eşler verilir" demiştir. Dârimî, Abdullah b. İsa'dan bildirir: "Bana bildirilene göre Cuma gecesi inanarak ve içindekileri tasdik ederek Duhân Sûresi'ni okuyan kişi, sabaha bağışlanmış bir şekilde kalkar." Bezzâr, Zeyd b. Hârise'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), İbnu's- Sayyâd'a: "İçimden geçirdiğim bir şey var, onu bilebilir misin?" diye sordu. Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) de içinden Duhân Sûresi'ni geçirmişti. İbnu's- Sayyâd: "Duh" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): "Yok ol emi! Allah'ın dilediğinden başka bir şey olacak değildir!" karşılığını verdi ve oradan ayrıldı. Taberânî, Esved b. Yezîd ile Alkame'den bildirir: Adamın biri Abdullah b. Mes'ûd'a geldi ve: "Bir rekatta Mufassal sûreleri okudum" dedi. Abdullah da ona şu karşılığı verdi: "Bilakis okumadın! Şiir geveler gibi hızlıca, yuvarlayarak ve gelişi güzel mırıldandın! Oysa Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) mânâ olarak birbirine benzeyen sûreleri (Nezâir) bir rekatta okurdu." Daha sonra Abdullah bu şekilde her bir rekatta iki tane olmak üzere on rekatta okunması gereken yirmi sûre adını verdi. Son verdiği sûre adları da Tekvîr ile Duhân sûreleri oldu. Taberânî, İbn Mes'ûd'dan bildirir: "Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) namazlarında (ikili olarak) okuduğu Nezâir denilen (mânâ olarak birbirine benzeyen) sûreleri öğrendim. Bunlar, Zâriyât ile Tûr sûreleri, Necm ile Kamer sûreleri, Rahmân ile Vâkı'a sûreleri, Nûn ile Hâkka sûreleri, Müzzemmil ile Kıyâme sûreleri, İnşân ile Mürselât sûreleri, Nebe' ile Nâzi'ât sûreleri, Abese ile Mutaffifîn sûreleri ve Tekvîr ile Duhân sûreleridir." Taberânî, İbn Mes'ûd'dan bildirir: "Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) namazlarda okuduğu sûreleri biliyorum. Bunlar Mufassal sûrelerden on sekiz, Âl-i Hâmîm (Hâmîm ile başlayan) sûrelerinden de iki tanedir." İbn Ebî Ömer Müsned'de İbn Mes'ûd'dan bildirir: "Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam namazında içinde dumanın zikredildiği Duhân Sûresi'ni okudu." 1Bkz. Ayet:4 |
﴾ 1 ﴿