23

"Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü? Onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Ey insanlar! Anlamaz mısınız?"

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Lâlekâî Sünne'de ve Beyhakî'nin el- Esmâ' ve's-Sifât'ta bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü?" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Burada söz konusu olan kişi kafir olan kişidir. Zira kafir bu konuda ilahi hiçbir delil ve kanıtı olmadan kendine bir din edinmiştir. Yüce Allah da ezeli ilmiyle onun hidâyete ermeyeceğini bildiği için de onu saptırmış, yolunu şaşırtmıştır."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü?" âyetini açıklarken: "Böylesi bir kişi arzu ettiği, nefsinin hoş gördüğü her şeyin peşine düşer ve Allah'tan korkup çekinmez" demiştir.

Nesâî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, Hâkim ve İbn Merdûye, İbn Abbâs'tan bildirir: Araplardan bazıları bir taşa tapardı. Ancak o taştan daha iyisini bulduğu zaman onu atıp yeni taşa tapmaya başlardı. Bu konuda Yüce Allah: "Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü?" âyetini indirmiştir.

23 ﴿