2

"Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola İletsin"

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Âmir ile Ebû Câfer: "Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın..." âyetini açıklarken: "Geçmiş günahlardan kasıt Cahiliye dönemindeki günahlar, gelecek günahlardan kasıt da İslam dönemindeki günahlardır" demişlerdir.

Abd b. Humeyd, Süfyân'dan bildirir: Bize bildirilene göre "Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın..." buyruğunda geçmiş günahlardan kasıt Cahiliye dönemindeki günahlar, gelecek günahlardan kasıt da İslam döneminde henüz işlemediği günahlardır.

İbn Sa'd, Mücemmi' b. Câriye'den bildirir: (Mekke ile Medine arasında bir yer olan) Dacanân'da iken insanların koşuştuğunu ve: "Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) vahiy indi!" dediklerini gördüm. Ben de onlarla birlikte koşmaya başladım. Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) yanında ulaştığımızda nazil olan Fetih Sûresi'ni okuyordu. Cebrail bu sûreyi indirdiğinde: "Yâ Resûlallah! Hayırlı olsun" diyerek onu kutlamıştı. Cebrâil onu kutlayınca Müslümanlar da kutladı.

İbnu'l-Münzir, İbn Merdûye ve İbn Asâkir, Hz. Âişe'den bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) "Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola iletsin" âyetleri nazil olduğu zaman kendini ibadete daha fazla verdi. Kendisine: "Yâ Resûlallah! Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamışken bu kadar ibadet neden?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Buna karşılık şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

İbn Merdûye, Beyhakî Şuabu'l-îman'da ve İbn Asâkir, Ebû Hureyre'den bildirir: Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) "Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola iletsin" âyetleri nazil olduğu zaman oruç tuttu ve ayakları şişene kadar da namaz kıldı. Kendini o kadar fazla ibadete verdi ki sonunda yorgunluktan eskimiş su tulumuna döndü. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamışken kendine neden bunu yapıyorsun?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Buna karşılık şükreden bir kul olmayayım mı?" cevabını verdi.

İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce, Muğîre b. Şu'be'den bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ayakları şişene kadar namaz kılardı. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamadı mı?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

İbn Asâkir, Ebû Cuhayfe'den bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) gece kalkar ve ayakları yara oluncaya kadar namaz kılardı. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamadı mı?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

Ebû Ya'lâ ve İbn Asâkir, Enes'ten bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) geceleri kalkar ve ayakları şişene kadar namaz kılardı. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamadı mı?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

İbn Asâkir, Nu'mân b. Beşîr'den bildirir: "Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) ayakları şişene kadar namaz kılardı."

Beyhakî Şuabu'l-îman'da ve İbn Asâkir, Ebû Hureyre'den bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ayakları şişene kadar namaz kılardı. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamışken neden öyle yapıyorsun?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

Hasan b. Süfyân ve İbn Asâkir, Hz. Âişe'den bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ayakları şişene kadar namaz kılardı. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamışken neden öyle yapıyorsun?" dediğimde, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

İbn Asâkir, Ahmed b. İshâk b. İbrâhim b. Nubayt b. Şarît el-Eşcaî'den bildirir: Babamın, babasından onun da babasından naklen bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ayakları şişene kadar namaz kılardı. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamışken neden öyle yapıyorsun?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

İbn Adiy ve İbn Asâkir, Enes'ten bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) kendini o kadar ibadete verdi ki sonunda halsizlikten eskimiş su tulumuna döndü. Kendisine: "Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamışken neden kendini bu kadar yoruyorsun?" diye sorulunca, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem): "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

Ebû Nuaym Hilye'de Hz. Âişe'den bildirir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) geceleri kalkar dört rekat namaz kıldıktan sonra dinlenirdi. Bir gece çok uzun bir süre namaz kılınca kendisine acıdım. "Yâ Resûlallah! Yüce Allah geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamadı mı ki?" diye sorduğumda: "Şükreden bir kul olmayayım mı?" karşılığını verdi.

2 ﴿