4

"Ve Beyt-i Ma'mûr'a!"

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin Şuabu'l- îman'da Enes'ten bildirdiğine göre Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Beyt-i Ma'mûr, yedinci kat semada bir evdir. Bu eve her gün yetmiş bin melek girer, girenler oradan çıktıktan sonra da kıyamet gününe kadar bir daha oraya dönmezler. "

İbnu'l-Münzir, Ukaylî, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin -zayıf bir isnâdla- Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Semada Kabe'nin üst hizasında Ma'mûr adında bir ev vardır. Dördüncü kat semada Hayvân (Hayat) adında da bir nehir vardır. Cebrail her gün bu nehre gelip bir defa dalar. Çıkıp silkelendiğinde üzerinden yetmiş bin damla damlar ki Yüce Allah bu damlaların her birinden bir melek yaratır. Bu meleklere Ma'mûr denilen bu eve gidip namaz kılmaları emredilir. Onlar da bu emri yerine getirir. Bu evden çıktıktan sonra da bir daha asla oraya dönmezler. Bu meleklere içlerinden biri amir tayin edilir ve semanın bir yerinde bu melekleri tutması emredilir. Burada duran melekler de kıyamete kadar Allah'a tesbih edip dururlar. "

Taberânî ve İbn Merdûye'nin -zayıf bir isnâdla- İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Beyt-i Ma'mûr semadadır ve Durâh ismiyle anılır. Bu ev semada Kabe'nin üst hizasındadır ve yapı olarak onun bir benzeridir. Semadan düşecek olsa da Kabe'nin üzerine düşer. Bu eve her gün burayı ilk defa gören yetmiş bin melek girer. Bu evin semadaki kutsallığı Kabe'nin yeryüzündeki kutsallığı gibidir."

Abdurrezzâk Musannefte bu hadisi İbn Abbâs'ın azatlısı Kureyb'den mürsel olarak bildirir.

İshâk b. Râhûye, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî Şuabu'l-îman'da Hâlid b. Ar'are'den bildirir: Adamın biri Hz. Ali'ye: "Beyt-i Ma'mûr nedir?" diye sorunca, Hz. Ali şu cevabı verdi: "Semada Durâh olarak anılan bir evdir. Kâbe'nin de üst hizasındadır. Bu evin semadaki kutsallığı Kâbe'nin yeryüzündeki kutsallığı gibidir. Bu evde her gün yetmiş bin melek gelip namaz kılar ve orada namaz kılan bir melek bir daha asla oraya gelmez."

Abdurrezzâk, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbnu'l-Enbârî Mesâhifte Ebu't- Tufeyl'den bildirir: İbnu'l-Kevvâ, Hz. Ali'ye Beyt-i Ma'mûr'u sorunca, Hz. Ali şu karşılığı verdi: "Bu ev Durâh adında bir evdir. Yedi kat semanın üstünde ancak Arş'ın altındadır. Bu eve her gün yetmiş bin melek gelir ve buraya gelen bir melek kıyamet gününe kadar bir daha asla oraya gelmez."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Ve Beyt-i Ma'mûr'a!" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Bu ev semada Kâbe'nin üst hizasındadır ve melekler burayı ibadetleriyle mamur (ihya) ederler. Her gün bu evde yetmiş bin melek gelip namaz kılar. Orada namaz kılan bir melek de asla bir daha oraya gelmez."

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Dahhâk: "Ve Beyt-i Ma'mûr'a!" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Bu ev Cennetten indirilmişti ve melekler tarafından imar (ihya) ediliyordu. Ancak tufanda her yer su altında kalınca Yüce Allah bu evi semaya yükseltti. Şu an altıncı kat semadadır. Bu eve İblis kabilesinden her gün yetmiş bin melek girer ve bir defa giren bir melek bir günlüğüne de olsa asla bir daha gelip giremez."

İbn Merdûye'nin Abdullah b. Amr'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Beyt-i Ma'mûr (semada) Kabe'nin hizasında bir evdir. Şayet ondan bir şey düşecek olsa Kabe'nin üzerine düşer. Bu evde her gün yetmiş bin melek namaz kılar. Burada namaz kılan bir melek de bir daha asla oraya gelmez."

Beyhakî Şuabu'l-îman'da Abdullah b. Amr b. el-Âs'tan bildirir: "Beyt-i Ma'mûr semada Kabe'nin hizasında bir evdir. Şayet ondan bir şey düşecek olsa Kâbe'nin üzerine düşer. Bu evde her gün yetmiş bin melek namaz kılar. Harem bölgesi de üst taraftan Arş'a kadar yine haremdir. Semada bir meleğin secde etmediği veya kıyamda durmadığı bir hayvan postu kadarlık bile boş yer yoktur."

Beyhaki, İbn Abbâs'tan bildirir: "Semada Kâbe'nin üst hizasında bulunan ve adına Durâh denilen bir ev vardır. Bu evin semadaki kutsallığı, Kâbe'nin yeryüzündeki kutsallığı gibidir. Her gün yetmiş bin melek bu eve gelip namaz kılar. Ancak bu günde gelen bir melek bir daha asla oraya geri gelemez."

İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) Mekke'ye geldiği zaman Hz. Âişe Kâbe'ye girmek istedi, ancak Şeybe oğulları: "Gece vakti buraya kimseler girmez, ama gündüz vakti senin için burayı boşaltırız" diyerek ona izin vermediler. Hz. Âişe bu durumu Hz. Peygamber'e (sallallahu aleyhi vesellem) şikâyet edip Kâbe'ye girmesine izin vermediklerini dile getirince Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Kişinin gece vakti Kâbe'ye girmesi uygun değildir. Zira semada bu evin üst hizasında Beyt-i Ma'mûr denilen bir ev vardır. Beyt-i Ma'mûr'a her gün yetmiş bin melek girer. Bir defa giren melek de kıyamet gününe kadar bir daha giremez. Beyt-i Ma'mûr'dan bir taş düşecek olsa Kâbe'nin üstüne düşer."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "Ve Beyt-i Ma'mûr'a!" âyetini açıklarken şöyle demiştir: Bize anlatılana göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) bir gün ashâbına: "Beyt-i Ma'mûr nedir biliyor musunuz?" diye sordu. Ashâb: "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" karşılığını verince, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Semada Kâbe'nin üst hizasında olan bir mesciddir. Bu mescid çökecek olsa da Kâbe'nin üzerine çöker. Bu mescidde her gün yetmiş bin melek namaz kılar. Namaz kılan melekler içinden çıktıktan sonra da bir daha oraya gelemezler.

İbn Cerîr'in Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "(İsrâ (Miraç) gecesinde) melek beni alıp yedici kat semaya çıkardığında orada bir yapı gördüm. Meleğe: «Bu nedir?» diye sorduğumda: «Bu, Yüce Allah'ın melekler için inşa ettiği bir yapıdır. Her gün buraya yetmiş bin melek girip Yüce Allah'ı takdis ve tesbih ederi. Bir defa giren de çıktıktan sonra bir daha giremez» karşılığını verdi. "

4 ﴿