4"O, nefis arzusu ile konuşmaz. Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir." Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "O, nefis arzusu ile konuşmaz. Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir" âyetlerini açıklarken: "O, kendi hevâsına göre konuşmaz. Allah, Cibrîl'e, Cibrîl de Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) vahyeder (ve öyle konuşur)" dedi. İbn Merdûye, Ebu'l-Hamrâ'dan ve Habbe el-Uranî'den bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mescid'deki kapıların kapatılmasını emredince bu Müslümanlara ağır gelmişti. Habbe der ki: Hamza İbn Abdilmuttalib kırmızı kadifeden bir elbise içinde gözlerinden yaş akar bir şekilde: "Amcanı, Ebû Bekr'i, Ömer'i ve Abbas'ı çıkarıp amcan oğlunu yanında bıraktın" diyordu. O zaman bir kişi: "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), amcası oğlunu yükseltmekten geri kalmaz" dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu durumun Müslümanların ağırına gittiğini bildi ve emri üzerine: "Cemaat namaza!" diye nida edildi. Müslümanlar toplanınca da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minbere çıktı. Daha önce temcid ve tevhidde bundan daha fasih bir şekilde asla hutbe verdiği işitilmemişti. Temcid ve tevhidi bitirdikten sonra: "Ey insanlar! Bu kapıları ne ben kapattım, ne de ben açtım. Ne ben sizi çıkardım, ne de ben amcam oğlunu yanımda tuttum" buyurdu. Sonra da: "Batmakta olan yıldıza Yemin olsun ki; Arkadaşınız ne sapıttı ne de azıttı. O, nefis arzusu ile konuşmaz. Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahiy iledir" âyetlerini okudu. Ahmed, Taberânî ve Diyâ'nın Ebû Umâme'den bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Şüphesiz ki, peygamber olmayan bir kişinin şefaati ile Rabîa ve Mudar kabileleri gibi" -veya iki kabileden birisi gibi- kabileler cennete girecektir" buyurdu. Bir kişi: "Yâ Resûlüllah! Rabia kabilesi Mudar kabilesinden değil midir?" diye sorunca Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben bana söyletileni söylemekteyim" buyurdu. Bezzâr'ın Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Size Allah katındandır diyerek haber verdiğim her şey, hakkında şüphe olmayandır" buyurmuştur. Ahmed'in Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben ancak hak olan şeyi söylerim" buyurdu. Ashâbından bir kişi: "Yâ Resûlüllah! Bizimle şaka yapıyorsun" deyince: "Şüphesiz ki ben ancak hak olan şeyi söylerim" buyurdu. Dârimî'nin bildirdiğine göre Hassân: "Cibrîl, Kur'ân'la indiği gibi sünnetle de inerdi" dedi. |
﴾ 4 ﴿