RAHMÂN SÛRESİNehhâs'ın bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Rahmân Sûresi, Mekke'de inmiştir" dedi. İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Abdullah b. ez-Zübeyr: "Rahmân Sûresi, Mekke'de inmiştir" dedi. İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Hazret-i Âişe: "Rahmân Sûresi, Mekke'de inmiştir" dedi. İbnu'd-Durays, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin Delâil'de bildirdiğine göre İbn Abbâs: Rahmân Sûresi, Medine'de inmiştir" dedi. Ahmed ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Esmâ binti Ebî Bekr der ki: Emrolunduğu şeyi açıklamadan önce Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Rükn'e doğru namaz kılarken: "O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?" âyetini okuduğunu işittim. Müşrikler de onu işitmekteydi. Tirmizî, İbnu'l-Münzir, Azame'de Ebu'ş-Şeyh Hâkim, İbn Merdûye ve Delâil'de Beyhaki, Câbir b. Abdillah'tan bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashâbının yanına çıktı ve Rahmân sûresini baştan sona kadar okudu. Ashâb susmuştu. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ne oluyor ki, sizi susmuş görüyorum? Ben bu sûreyi cin gecesi cinlere okuduğumda cevap bakımından sizden daha iyiydiler. Onlar sûredeki: «O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?» âyetini her okuyuşumda: «Ey Rabbimiz! Senin nimetlerinden hiçbir şeyi yalanlamayız, hamd yalnız sana mahsustur» dediler. Bezzâr, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, el-Efrâd Dârakutnî , İbn Merdûye ve Târih'te Hatîb'in sahîh bir isnâdla İbn Ömer'den bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashâbına Rahmân Sûresini okudu ve ashâbı susup kaldı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ne oluyor ki, cinlerin sizden daha iyi Rablerine cevap verdiğini görüyorum! Onlar sûredeki: "O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? âyetini her okuyuşumda: «Ey Rabbimiz! Senin nimetlerinden hiçbir şeyi yalanlamayız, hamd yalnız sana aittir» dediler." Beyhakî'nin Şuabu'l-İmân'da Hazret-i Ali'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Her şeyin bir gelini (süsü) vardır. Kur'ân'ın gelini de Rahmân Süresidir" buyurmuştur. Beyhakî'nin Hazret-i Fâtıma'dan bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Hadîd, Vâkia ve Rahmân sûrelerini okuyan kişi gökteki ve yerdeki melekler tarafından Firdevs Cennetinin sakini diye çağrılır" buyurmuştur. Ahmed'in Zir'den bildirdiğine göre İbn Mes'ûd'a göre Mufassal sûrelerin ilki Rahmân Süresidir. Ebû Dâvud ve Beyhakî'nin Sünen'de İbn Mes'ûd'dan bildirdiğine göre bir kişi kendisine: "Ben mufassal sûreleri bir rekatta okuyorum" dedi. Bunun üzerine İbn Mes'ûd şöyle dedi: "Şiir okur gibi mi okuyorsun? Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) uzunluk olarak birbirlerine eşit olan sûreleri bir rekatta okurdu. Rahmân ve Necm sûrelerini bir rekatta, Kamer ve Hâkka sûrelerini bir rekatta, Tûr ve Zâriyât sûrelerini bir rekatta, Vâkıa ve Nûn sûrelerini bir rekatta, Nebe' ve Mürselât sûrelerini bir rekatta, Duhân ve Tekvîr sûrelerini bir rekatta, Meâric ve Nâziât sûrelerini bir rekatta ve Mutaffifîn ile Abese sûrelerini bir rekatta okurdu." Hâkim Târih'te ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Enes der ki: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dokuz rekat vitir kılardı. Yaşlandığında bu kendisine ağır geldi ve yedi rekat kılar oldu. Diğer iki rekatı da oturarak kılmaya başladı. Bu iki rekatta da Rahmân ve Vâkıa sûrelerini okudu. İbn Hibbân'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd der ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana Rahmân Sûresini öğretti ve ben yatsı vakti mescide gittim. Yanıma bir grup oturdu. İçlerinden birine: "Bana Rahmân Sûresini oku" dedim. Bu kişi benim okumadığım bazı harfler okuyunca, ona: "Bunu sana kim öğretti?" dedim. O: "Bunu bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) öğretti" dedi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gittik ve: "Biz bu kişiyle kıratta ihtilafa düştük" dedim. Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzünün rengi değişmişti. Bu ihtilafı zikretmem Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) ağır gelmiş ve: "Sizden öncekiler de ihtilaflardan dolayı helak oldular" buyurmuştu. Sonra emri üzerine Hazret-i Ali bize: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her birinizin öğretildiği şekilde okumasını emrediyor. Zira sizden öncekiler ihtilaflarından dolayı helak olmuşlardır" dedi. Bunun üzerine oradan ayrıldık ve her birimiz kendi öğretildiği şekilde okumaya başladı. 1Bkz. Ayet:4 |
﴾ 1 ﴿