22"İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar. O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar." İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) kelâmını açıklarken: "İki denizi salıvermiştir, mânâsındadır" dedi. (.....) âyeti hakkında ise: "(İki deniz suyunun) birbirlerine karışmamaları için aralarında bir engel vardır" dedi. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: kelâmını açıklarken: "Aynı seviyede olan iki denizi birbirine kavuşması için salıvermiştir, anlamındadır" dedi. (.....) âyeti hakkında ise: "Bu iki deniz sularının birbirlerine karışmamaları için Allah tarafından aralarında bir engel vardır, mânâsındadır" dedi. Başka bir lafızda ise: "Birinin suyu diğerine karışmamaktadır. Yani tuzlu su tatlı suya tatlı suda tuzlu suya karışmamaktadır" şeklindedir. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İkrime: "İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir" âyetini açıklarken: "Onları güzelleştirmiştir" dedi. "Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar" âyeti hakkında ise: "Berzah ifadesi ile birbirlerine karışmamaları için Allah'ın aralarına koyduğu engel kastedilmektedir" dedi. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir" âyetini açıklarken: "Burada İran ve Rum denizi kastedilmektedir" dedi. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir" âyetini açıklarken: "Burada İran ve Rum, doğu ve batı denizleri kastedilmektedir" dedi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir" âyetini açıklarken: "Burada her yıl birbirine kavuşan gökyüzü ve yeryüzü denizleri kastedilmektedir" dedi. İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: "İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir" âyetini açıklarken: "Burada gökyüzü ve yeryüzü denizleri kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar" âyetini açıklarken: "Aralarında birbirlerine kavuşamayacakları kadar uzak bir mesafe vardır. Birbirlerine kavuşamazlar anlamındadır" dedi. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar" âyetini açıklarken: "Burada engelden kasıt sizlersiniz. Onlar size gelerek sizi gark etmezler anlamındadır" dedi. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar" âyetini açıklarken: "Berzah ifadesi ile birbirlerine karışmalarını engelleyen adalar yani kara parçaları kastedilmektedir. Birinin diğerinden bir şey alması ona karışması demektir. Ancak Yüce Allah lütfü, kudreti ve celâli ile birbirlerine karışmalarını engellemektedir" dedi. Abdurrezzâk ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "...Birbirine geçip karışmazlar" kelâmını açıklarken: "Kabarıp insanların üzerine taşmaz, mânâsındadır" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Ebze: "Aralarında bir engel vardır..." kelâmını açıklarken: "Aralarında uzaklık vardır, mânâsındadır" dedi. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: "Aralarında bir engel vardır..." kelâmını açıklarken: "Yan yana olan iki kuyunun birinde tatlı su birinde de tuzlu su bulunmaktadır" dedi. el-Matar'da İbn Ebi'd-Dünyâ, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar" âyetini açıklarken: "Gökyüzünden yağmur yağdığı zaman denizdeki istiridyeler ağızlarını açar. Ağızları içine düşen yağmur tanesi de inci olur" dedi. İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: "Gökyüzünden yağmur indiği zaman istiridyeler açılırlar. İçlerine inen yağmur taneleri de inci olur" dedi. Firyabî, Hennâd b. es-Seriy, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in değişik kanallarla bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Mercan, incinin büyüğüdür" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Ali b. Ebî Tâlib: "Mercan, incinin büyüğüdür" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Mercan, incinin büyüğüdür" dedi. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Rabî: "İncilerin küçük taneleri inci büyük taneleri ise mercandır" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Murre: "Mercan, incinin iyisidir" dedi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "İncilerin büyük taneleri inci, küçük taneleri ise mercandır" dedi. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: İncilerin büyük taneleri inci, küçük taneleri ise mercandır" dedi. İbnu'l-Enbârî'nin el-Vakf ve'l-îbtidâ'da bildirdiğine göre Mücâhid: "O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar" âyetini açıklarken: "İncilerin büyük taneleri inci, küçük taneleri ise mercandır" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî) ve Dahhâk: "İnci büyük taneler, mercan ise küçük tanelerdir" demişlerdir. Abdurrezzâk, Firyabî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve Taberânî'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: "Mercan kırmızı boncuklardır" dedi. İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir" âyetini açıklarken: "Burada Ali ve Hazret-i Fâtıma kastedilmektedir" dedi. "Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar" kelâmı hakkında ise: "Burada Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kastedilmektedir" dedi. "O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar" âyetini de: "Burada Hasan ve Hüseyin kastedilmektedir" şeklinde açıklamıştır. İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Enes b. Mâlik: İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir" âyetini açıklarken: "Burada Ali ve Hazret-i Fâtıma kastedilmektedir" dedi. "O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar" kelâmı hakkında ise: "Burada Hasan ve Hüseyin kastedilmektedir" dedi. |
﴾ 22 ﴿