4

"Doğrusu Allah, kendi uğrunda, kenetlenmiş bir duvar gibi, saf halinde çarpışanları sever."

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Kenetlenmiş bir duvar gibi..." kelâmını açıklarken: "Yerinde sebat gösterip, birbirlerine yapışmış gibi, mânâsındadır" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Şüphesiz Allah, kendi uğrunda, kenetlenmiş bir duvar gibi, saf halinde çarpışanları sever" âyetini açıklarken şöyle dedi: "Bina sahibinin duvarlarının birbirinden ayrı olmasını istemediğini görmez misin? Allah da bu şekilde emirlerinin birbirinden ayrı olmasını istemez. Allah müminlere savaşlarda saf tutturduğu gibi namazda da saf tutturmuştur. Allah'ın emirlerine tutunun. Şüphesiz ki o, ona sarılanları korur.

İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Berâ b. Âzib der ki: Namaz için kamet getirildiği zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) omuzlarımıza ve göğüslerimize dokunarak bizi düzeltir ve: "Eğri durmayın ki kalplerinizde ihtilaf olmasın.

Şüphesiz ki, Allah ve melekler ilk saflara rahmet ve istiğfar ederler. Omuzlarınız ve ayaklarınız birbirine değsin. Zira Allah savaşta «Kenetlenmiş bir duvar gibi» durmanızı sevdiği gibi namazda da öyle durmanızı sever" buyururdu.

Ahmed, İbn Mâce, Abd b. Humeyd, Ebû Ya'la, İbn Cerîr ve el-Esmâ ve's- Sıfât'ta Beyhakî'nin Ebû Saîd el-Hudrî'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur, "Üç kişi vardır ki, Allah onlara güler: Namaz için saf tutanlara, savaş için saf tutanlara ve gece yarısı namaza kalkanlara. "

4 ﴿