4

"Yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah'ın yolundan çevirdiler. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür! Bu, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleri, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar. Onları gördüğün zaman bedeni yapıları hoşuna gider; konuşmaya başlarlarsa, sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her haykırışı aleyhlerine sanırlar. Asıl düşman kendileridir. Onlardan sakınıp tetik üzere olun. Allah, onları gebertip kahretsin; nereden nasıl çevriliyorlar?!"

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Yeminlerini kalkan yaptılar..." kelâmını açıklarken: "Burada biz sizdeniz diyerek yemin etmeleri kastedilmektedir. Öldürülmeye ve savaşa karşı yeminlerini kalkan olarak kullandılar" dedi.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Yeminlerini kalkan yaptılar..." kelâmını açıklarken: "Yeminlerini kalkan olarak kullandılar, mânâsındadır" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Yeminlerini kalkan yaptılar..." kelâmını açıklarken: "Onlar kanlarının dökülmesini engellemek ve mallarını korumak için yeminlerini kalkan olarak kullandılar" dedi.

İbnu'l-Münzir'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir sefere çıktığı zaman her zengin müminin yanında yemeğini ve suyunu taşıyan fakir bir kişi bulunurdu. Bir suyun yanına yaklaştıkları zaman fakirler önde gider ve sahiplerine su verirlerdi. Abdullah b. Ubey'in adamları suya önce yetişmiş ve müminleri su almaktan engellemişti. Müminler onları kuşatınca Abdullah b. Ubey geldi ve dostlarının haline bakarak: "Vallahi! Medine'ye dönersek, üstün ve şerefli olanlar, aşağılık alçakları oradan çıkaracaktır. Onlarla alışveriş etmeyin ve kendilerine bir şey satmayın" dedi. Zeyd b. Erkam, Abdullah b. Ubey'in: "Medine'ye dönersek... ve Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında bulunanlara bir şey vermeyin..." dediğini işitince bunu amcasına haber verdi. Amcası da Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) haber verdi.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ubey ve dostlarına gelmeleri için haber gönderdi. O, Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) doğru gelirken, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ubey'in şeklinden ve güzelliğinden dolayı şaşırmıştı. "Onları gördüğün zaman bedenî yapıları hoşuna gider; konuşmaya başlarlarsa, sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir..." kelâmı da bunu ifade etmektedir. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) âyette zikredilen kişinin bu kişi olduğunu anlamıştı. Ona dedikleri söylenince İbn Ubey öyle bir şey söylemediğine dair yemin etti. "Yeminlerini kalkan yaptılar..." kelâmı da bunu ifade etmektedir. Onlar: "Senin şüphesiz Allah'ın Peygamberi olduğuna şehadet ederiz" dediler. "Münafıklar sana gelince: «Senin şüphesiz Allah'ın Peygamberi olduğuna şehadet ederiz» derler" kelâmı da bunu ifade etmektedir. Allah'ın münafıklar hakkında indirmiş olduğu her şeyle Abdullah b. Ubey'i kastetmektedir.

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Bu, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleri, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir..." kelâmını açıklarken: "Onlar dilleriyle Allah'tan başka ilah olmadığını ve Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Resûlü olduğunu ikrar ederken kalpleri bunu kabul etmemekteydi" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir..." kelâmını açıklarken: "Onlar (duvara dayanmış) hurma kütükleri gibidir" dedi.

4 ﴿