MÜLK SÜRESİ

İbnu'd-Durays, Nehhâs, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Mülk Sûresi, Mekke'de nâzil oldu" demiştir.

İbn Merdûye, İbnu'z-Zübeyr'den aynısını bildirir.

Cüveybir, Tefsîr'de Dahhâk vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: "Üç âyeti dışında Mülk Sûresi, Mekke halkı hakkında nâzil oldu."

Ahmed, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce, İbnu'd-Durays, Hâkim, İbn Merdûye ve Şuabu'l-îman'da Beyhakî'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân'da otuz âyettik bir sûre var ki okunduğunda kişiye, bağışlanana kadar şefaatçi olur. O da Mülk Süresidir. "

Taberânî M. el-Evsat'ta, İbn Merdûye ve el-Muhtâre'de Diyâ'nın Enes'ten bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân'da öyle bir sûre var ki kendisini okuyanı Cennete sokmadan bırakmaz. O da Mülk Süresidir. "

Tirmizî, Hâkim, Taberânî, İbn Merdûye, İbn Nasr ve Delâil'de Beyhaki, İbn Abbâs'tan bildirir: Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) ashâbından biri kabir olduğunu bilmediği bir yere çadır kurdu. Ancak kabrin içinde baştan sona kadar Mülk Sûresini okuyan birinin sesiyle karşılaştı. Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip bunu anlattığında, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): "Bu sûre, okuyan kişiyi koruyan ve kurtaran bir sûredir. Kişiyi kabir azabından kurtarır" buyurdu.

İbn Merdûye'nin İbn Mes'ûd'dan bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Mülk Sûresi kişiyi kabir azabından koruyan bir sûredir" buyurmuştur.

İbn Merdûye, Râfi' b. Hadîc ile Ebû Hureyre'den bildirir: Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu işittik: "Otuz âyettik olan Mülk Sûresi bir defada bana nâzil oldu. Bu sûre kişiyi kabir azabından korur. îhlâs Sûresini namazda okumak, Kur'ân'ın üçte birini okumaya denktir. Kâfirûn Sûresini namazda okumak; Kur'ân'ın dörtte birini okumaya denktir. Zilzâl Sûresini namazda okumak, Kur'ân'ın yarısını okumaya denktir."

Abd b. Humeyd Müsned'de, Taberânî, Hâkim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs, adamın birine: "Seni sevindirecek bir hadis aktarayım mı?" diye sorunca, adam: "Tabi ki söyle" karşılığını verdi. Bunun üzerine İbn Abbâs şöyle dedi: "Mülk Sûresini devamlı olarak oku. Onu yakınlarına, ailene, çocuklarına, yakınlarının çocuklarına ve komşularına da öğret. Zira bu sûre kurtarıcı ve savunucu bir sûredir. Kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda kendisini okumuş olanı savunur ve Cehennem azabından kurtulmasını ister. Aynı şekilde onu okuyan kişi kabir azabından da kurtulur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: «Bu sûrenin ümmetimden her bir kişinin kalbinde olmasını isterdim» buyurmuştur."

İbn Asâkir -zayıf bir senedle- Zührî'den, o da Enes'ten bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerden biri öldüğü zaman Allah'ın Kitâb'ından Mülk Sûresi dışında bildiği bir şey yoktu. Ölüp de kabrine konulunca melek yanına geldi. Ancak bu sûre meleğin karşısına dikildi. Melek: «Sen Allah'ın Kitâb'ından bir sûresin ve seni üzmek istemem. Ancak sana veya ona veya kendi kendime bile ne bir yararım, ne de bir zararım dokunabilir. Eğer onu korumak istiyorsan Rabbinin yanına git ve ona şefaat dile» deyince, bu sûre Rabbinin huzuruna çıkar. «Rabbim! Filan kişi kitabın arasından beni seçip öğrendi ve okudu. Şimdi ben onun içindeyken sen onu ateşte yakacak mısın? Şayet bunu ona yapacaksan o zaman beni kitabından sil!» deyince, Yüce Allah: «Buna neden bu kadar kızgınsın?» diye sorar. Sûre: «Kızmak hakkım!» deyince, Yüce Allah: «O zaman git! Adamı sana bağışladım ve ona şefaatini kabul ettim» buyurur. Sonrasında sûre geri dönüp meleği kabirden iterek uzaklaştırır. Melek hiçbir şey elde edememenin üzüntüsü içinde oradan ayrılır. Sûre gelip ağzını kabirde yatanın ağzına dayar ve: «Arasıra beni okuyan bu ağza merhaba! Beni içinde taşıyan bu kalbe merhaba! Beni okuyarak namaza duran bu ayaklara merhaba!» der. Bu şekilde kabirde onun yalnızlık ile korkusunu gidermeye çalışır." Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu anlatınca büyük olsun küçük olsun, hür olsun köle olsun ne kadar kişi varsa bu sûreyi öğrendi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sûreyi de kurtarıcı anlamında "el-Münciye" olarak isimlendirdi.

İbn Nasr, İbnu'd-Durays, Taberânî, Hâkim ve Şuabu'l-îman'da Beyhaki, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Kişi öldüğü zaman melekler ona ayak tarafından yaklaşmak isterler; ancak ayakları: "Bizim taraftan ona yaklaşamazsınız! Zira Mülk Sûresini okuyarak bizimle namaza dururdu" derler. Ona göğsü tarafından yaklaşmak istediklerinde göğsü: "Benim tarafımdan ona yaklaşamazsınız! Zira Mülk Sûresini benimle ezberleyip muhafaza etmişti" der. Baş tarafından ona yaklaşmak istediklerinde bu kez başı: "Benim tarafımdan ona yaklaşamazsınız! Zira Mülk Sûresini benimle okurdu" der. Bu sûre kişiyi kabir azabından koruyan bir sûredir. Tevrat'ta da Mülk Sûresi olarak geçer. Bir gecede bu sûreyi okuyan kişi yeterince çok Kur'ân okumuş sayılır.

Taberânî ve İbn Merdûye -ceyyid bir senedle- İbn Mes'ûd'dan bildirir: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bu sûreyi "el-Mânia (Engelleyen)" olarak isimlendirirdik. Allah'ın Kitâb'ında Mülk Sûresi olarak zikredilir. Bir gecede bu sûreyi okuyan kişi yeterince çok Kur'ân okumuş sayılır."

Ebû Ubeyd ve Beyhakî Delâil'de Murra vasıtasıyla İbn Mes'ûd'dan bildirir: "Kişi öldüğü zaman kabrinde, dört bir tarafında ateşler yakılır. Eğer kişinin ateşe karşı duracak herhangi bir salih ameli yoksa her bir ateş kişinin ona yakın olan bölümünü yemeye başlar. Kur'ân'dan sadece otuz âyetlik bir sûre dışında bir şey bilmeyen bir adam öldü. Aynı şekilde bu ateş başı tarafından ona yaklaşınca bu sûre: "O başıyla beni okurdu" diyerek yaklaşmasına izin vermedi. Kişinin ayakları tarafından yaklaşınca, bu sûre: "O, gece namazına bu ayaklarla durur ve namazında beni okurdu" diyerek yaklaşmasına izin vermedi. Ateş kişinin göğsü tarafından yaklaşmak istediği zaman: "Bu kalbinde beni taşırdı" dedi ve bu şekilde onu ateşten kurtardı." Murra der ki: "Mesrûk ile birlikte bu sûrenin hangi sûre olduğunu öğrenmek için mushafa baktık. Mülk Sûresi dışında otuz âyetli başka bir sûre göremedik."

Dârimî ve İbnu'd-Durays, Murra'dan mürsel olarak aynısını bildirir.

Saîd b. Mansûr, Amr b. Murra'dan bildirir: "Kur'ân'da onu okuyan kişiyi kabrinde azaba karşı koruyan otuz âyetli bir sûrenin olduğu söylenirdi. Bu sûrenin hangi sûre olduğuna baktıklarında Mülk Sûresi olduğunu gördüler."

Deylemî'nin Enes'ten bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde ne kadar günah varsa hepsini işlemiş olan ancak Allah'ı tevhid etmiş ve Kur'ân'dan sadece bir sûreyi okumuş olan bir adam kabrinden çıkarılınca Cehenneme atılması emredilir. Ancak bu adamın içinden ışığa benzeyen bir şey hızla çıkar ve: «Allahım! Peygamberine indirdiklerin içinde ben de vardım ve bu kulun da beni okurdu» der. Bu şekilde adamı Cennete sokuncaya kadar şefaatçilik eder. İşte bu ışık kurtarıcı (el- Münciye) olan Mülk Süresidir."

Abdurrezzâk Musannef’te İbn Mes'ûd'dan bildirir: "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma namazında Cuma ile A'lâ sûrelerini okurdu. Cuma günü sabah namazında ise Secde ile Mülk sûrelerini okurdu."

Deylemî'nin -oldukça zayıf bir senedle- İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah'ın Kitâb'ında otuz âyetlik bir sûre vardır. Uyuyacağı zaman bu sûreyi okuyan kişiye otuz iyilik sevabı yazılır, otuz tane günahı silinir, derecesi otuz derece yükseltilir. Yüce Allah onu kanatlarının altına alması ve uyanıncaya kadar her türlü kötülükten koruması için bir melek gönderir. Bu sûre onu okuyan için kabirde mücadele verip onu savunan bir sûredir, ki o da Mülk Süresidir. "

Deylemî -oldukça zayıf bir senedle- Enes'ten bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "İlginç bir şey gördüm. Hayattayken günahları çok olan ve ziyadesiyle haddini aşan bir adamın ölüsünü gördüm. Adamın kabrinde azab ayaklan veya başı tarafından ne zaman yaklaşmak istese içinde kuşların zikredildiği sûre bu azabın karşısına dikiliyor ve: «Bu adam beni devamlı okurdu. Rabbim de bana, beni devamlı okuyan kişiye azap vermeyeceğine dair söz verdi» diyerek adamı savunuyordu. Onun savunmasıyla da bu azap o adamdan uzaklaştı." Bundan dolayıdır ki Muhacir ile Ensar bu sûreyi öğrenmeye çalışır ve: "Bu sûreyi öğrenmeyen kişi kaybetmiştir" derlerdi. Bu sûre, Mülk Süresidir.

İbnu'd-Durays, Murra el-Hemdânî'den bildirir: "Adamın birine kabrinde azap için dört bir yanından gelindi. Ancak otuz âyetlik bir sûre, kabir azabından kurtarana kadar onu savunup durdu. Mesrûk ile birlikte bu sûrenin hangi sûre olduğunu öğrenmek için mushafa baktığımızda Mülk Sûresi olduğunu gördük."

İbn Merdûye'nin Ebu's-Sabâh vasıtasıyla Abdulazîz'den, o da babasından bildirdiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Adamın biri bir sûrenin şefaatiyle Cennete girdi. Bu sûre otuz âyetti olan Mülk Süresidir" buyurmuştur.

İbn Merdûye, Hazret-i Âişe'den bildirir: "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yolculukta olsun, mukîm iken olsun her gece uyumadan mutlaka önce Secde ile Mülk sûrelerini okurdu."

1

Bkz. Ayet:2

1 ﴿