3"Bîri çıkıp gelecek azabı istedi. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur. O, yüksek dereceler sahibi olan Allah'ın katındandır." Firyâbî, Abd b. Humeyd, Nesâî, İbn Ebî Hâtim, Hâkim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Biri çıkıp gelecek azabı istedi" âyetini açıklarken şöyle demiştir: Bu kişi Nadr b. el-Hâris'tir. Zira çıkıp: "Allahım! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver" demişti. Yüce Allah: "Biri çıkıp gelecek azabı istedi. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur. O, yüksek dereceler sahibi olan Allah tarafındandır" buyurarak bu azabın yüksek makamlar sahibi olan Allah katından geleceğini bildirdi. İbnu'l-Münzir, Zeyd b. Eslem'den aynısını bildirir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "Biri çıkıp gelecek azabı istedi" âyetini açıklarken şöyle demiştir: Bu kişi Nadr b. el-Hâris'tir. Zira çıkıp: "Allahım! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver" demişti. Bu azap da başına Bedir savaşında geldi. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "Biri çıkıp gelecek azabı istedi" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Dünyada iken: "Allahım! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver" demelerine karşılık bu azap âhirette başlarına gelecektir. Böylesi bir azabı isteyen kişi de Nadr b. el-Hâris'ti." İbnu'l-Münzir, Hasan(-ı Basrî)'den bildirir: "Biri çıkıp gelecek azabı istedi" âyeti nâzil olduğu zaman insanlar: "Bu azap kimin başına gelecek?" diye sormaya başladılar. Bunun üzerine Yüce Allah: "Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur" âyetini indirdi. Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Biri çıkıp gelecek azabı istedi" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Birisi çıkıp azabın inmesini istedi. İstedikleri bu azap da âhirette başlarına gelecektir. Zira: "Allahım! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver" demişlerdi." Abd b. Humeyd, Atâ'dan bildirir: Abduddâroğullarından Hâris b. Alkame adında biri: "Allahım! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver" dedi. Yüce Allah da bu istekleri konusunda: "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler" buyurdu. Yine: "Yemin olsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geldiniz..." buyurdu. Yine: "Biri çıkıp gelecek azabı istedi" buyurdu. Burada azabı isteyen kişi: "Allahım! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver" diyen kişidir. "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler" diyen kişi de azabı isteyen kişidir. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs bu sûrenin ilk âyetini: "(Bir sel aktı)" şeklinde okumuş ve: "Cehennemde bir vadi taşarak aktı" şeklinde açıklamıştır. İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Yüksek dereceler sahibi..." kelâmını: "Yücelik ve lütuflar sahibi" şeklinde açıklamıştır. Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve Azame'de Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Yüksek dereceler sahibi..." kelâmını açıklarken: "Derecelerden kasıt, semanın basamaklarıdır" demiştir. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Yüksek dereceler sahibi..." kelâmını açıklarken: "Derecelerden kasıt, meleklerin semaya çıktığı basamaklardır" demiştir. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: "...Yüksek dereceler sahibi..." kelâmını açıklarken: "Derecelerden kasıt, Yüce Allah'ın lütuf ve nimetleridir" demiştir. Ahmed ve İbn Huzeyme'nin bildirdiğine göre Sa'd b. Ebî Vakkâs adamın birinin: "Lebbeyk! Ey dereceler sahibi!" dediğini işitince, ona: "Yüce Allah dereceler sahibidir; ancak Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında bulunduk ve öyle şeyler söylemezdik" dedi. |
﴾ 3 ﴿