25"Sana Musa'nın haberi geldi mî? Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti: «Firavun'a git! Çünkü o çok azdı. Ona: 'İster misin temizlenesin? Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın' de.» Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi. O ise hemen yalanladı ve isyan etti. Sonra sırt dönüp koşarak gitti. Sonra yüz çevirip bir çabanın içine girdi. Derhal (adamlarını) topladı ve (onlara) bağırdı. «Sizin en yüce rabbiniz benim» dedi. Allah da onu, sonun ve ilkin azabıyla cezalandırdı." Firyâbî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Firavun'a git! Çünkü o çok azdı" âyetini açıklarken: "Azmasından kasıt isyan etmesidir" demiştir. "Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi" âyetini açıklarken: "Bu mucizeden kasıt, asası ile elidir" demiştir. "Sonra yüz çevirip bir çabanın içine girdi" âyetini açıklarken: "Yüz çevirip fesat çıkarmanın çabası içine girdi" demiştir. "Allah da onu, sonun ve ilkin azabıyla cezalandırdı" âyetini açıklarken de şöyle demiştir: "Yüce Allah onu daha önce ve daha sonra söylediği sözlerden dolayı cezalandırdı. Daha önce söylediği: "...Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum..." sözüdür. Daha sonra söylediği ise: "Sizin en yüce rabbiniz benim" sözüdür. Abdurrezzâk ve Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: "Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi" âyetini açıklarken: "Bu mucizeden kasıt, asası ile elidir" demiştir. "Allah da onu, sonun ve ilkin azabıyla cezalandırdı" âyetini açıklarken de: "Dünya ve âhiret azabıyla onu cezalandırdı" demiştir. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir, Hasan(-ı Basrî)'den bu yorumun aynısını bildirir. Abdurrezzâk ve İbnu'l-Münzir, Sahr b. Cüveybir'den bildirir: Yüce Allah, Musa'yı Firavun'a gönderdiği zaman ona: "Firavun'a git! Çünkü o çok azdı. Ona: «İster misin temizlenesin? Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın» de" buyurdu. Ancak Fiavun böylesi bir şeyi yapacak değildi. Mûsa: "Rabbim! Bunu yapmayacağını sen de biliyorken nasıl gideyim?" deyince, Yüce Allah kendisine: "Sana emredilen şeyi yerine getir. Gökte kaderi öğrenmek isteyen, ancak bunun bilgisine ulaşamayan on iki bin melek var. (Dolayısıyla ne olacağını bilemezsiniz.)" diye vahyetti. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İkrime: "İster misin temizlenesin?" âyetini açıklarken: "Lâ ilâhe ilallah der misin, anlamındadır" demiştir. Beyhakî'nin el-Esmâ' ve's-Sifât'ta İkrime vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: "İster misin temizlenesin?" âyetini açıklarken: «Lâ ilâhe ilallah der misin, anlamındadır» demiştir. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "İster misin temizlenesin?"âyetini açıklarken: "İhlas içinde Allah'a yönelir misin, anlamındadır" demiştir. "Sonra yüz çevirip bir çabanın içine girdi" âyetini açıklarken: "Buradaki sa'y ifadesi koşma anlamında değil, fesat çıkarıp günah işleme konusunda bir çabanın içine girmektir" demiştir. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Rabî': "Sonra yüz çevirip bir çabanın içine girdi" âyetini açıklarken: "Haktan yüz çevirip adamlarını toplamaya başladı" demiştir. İbn Ebî Hâtim, Süddî'den bildirir: Mûsa: "Ey Firavun! İster misin sana gençliğini geri vereyim de bir daha hiç yaşlanmayasın. İster misin mülkünü sana vereyim bir daha hiç elinden çıkmasın. Kadınlardan, yemeklerden ve bineklerden aldığın zevk ve lezzetleri ister misin sana geri vereyim. İster misin öldüğünde Cennete giresin. O zaman bana iman et" dedi. Musa'nın bu yumuşak sözleri Firavun'u etkiledi ancak: "Hamân gelene kadar bekle" dedi. Hamân geldiğinde Firavun olanları anlattı. Ancak Hamân onun bunu yapmasına engel oldu ve: "Kendisine tapılan bir rab olan sen başkalarına mı tapacaksın?" dedi. İşte o zaman Firavun dışarı çıkıp kavmine ve topladığı adamlarına: "Sizin en yüce rabbiniz benim" dedi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Allah da onu, sonun ve ilkin azabıyla cezalandırdı" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Yüce Allah onu daha önce ve daha sonra söylediği sözlerden dolayı cezalandırdı. Son söylediği: "Sizin en yüce rabbiniz benim" sözüdür. Daha önce söylediği de: "...Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum..." sözüdür. Abd b. Humeyd, İkrime ile Dahhâk'tan bunun aynısını bildirir. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Şa'bî: "Allah da onu, sonun ve ilkin azabıyla cezalandırdı" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Bunlar Firavun'un söylediği iki sözdür. İlk söylediği: "...Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum..." sözüdür. Son söylediği de: "Sizin en yüce rabbiniz benim" sözüdür. Bu iki sözü de kırk yıl arayla söylemişti. Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Abdullah b. Amr: "Firavun'un bu iki sözü arasında kırk yıl vardı" demiştir. Abdurrezzâk ve İbnu'l-Münzir, Hayseme'den bildirir: Firavun'un: "...Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum..." sözü ile, "Sizin en yüce rabbiniz benim" sözü arasında kırk yıl vardı. |
﴾ 25 ﴿