6

Bizi doğru yola hidayet et;

Bize hidayet et. Bunda da dört görüş vardır:

Birincisi: Bize sebat ver, demektir. Bunu Hazret-i Ali ile Übey b. Ka’b demişlerdir.

İkincisi: Bizi irşat et, demektir.

Üçüncüsü: Bizi muvaffak kıl, demektir.

Dördüncüsü: Bize ilham et, demektir. Bu üç görüş İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir.

Sırat; bunun aslının sin ile sirat olduğu söylenmiştir. Çünkü bu istirat kökünden gelir ki, yutmak demektir. Zira yol yolcuları yutar. Mücâhid, İbn Muhaysın ve Ya’kûb gibi sinle okuyanlar kelimenin aslına bakarlar. Ebû Amr ve cumhûr gibi şadla okuyanlar da dile daha kolay geldiği için derler. Esmaî ile Ebû Amr’dan rivayet edildiği üzere zirat okuyanlar da Arapların çakır kuşuna Sekar ve Zekar demelerindendir. Hamze’den de ze ile sin arası okuduğu rivayet edilmiştir. Ondan sıratı da sad ile ze arasında telaffuz ettiği de rivayet edilmiştir.

Ferrâ’; Sırat daha iyi lehçedir ve ilk Kureyş’in dilidir, demiştir. Genel Araplar ise sirat derler. Bazı Kaysliler sine sad kokusu verir, sad ile sin arasında okurlar. Hamze de ze ile zirat okurdu. Bu Üzre, Kelb ve Kayn oğulları lehçesidir. Onlar esdak yerine, ezdak, derler.

Sırat/Yoldan ne kastedildiğine dair dört görüş vardır:

Birincisi: Allah'ın kitabıdır, bu, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet edilmiştir.

İkincisi: İslâm dinidir, bunu da İbn Mes’ûd, İbn Abbâs, Hasen, Ebû’l - Âliyye vd. demişlerdir.

Üçüncüsü: Allah'ın dinine götüren yoldur, bunu da Ebû Salih, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. Mücâhid de böyle demiştir.

Dördüncüsü: Cennet yoludur, İbn Abbâs’tan da böyle rivayet edilmiştir.

Eğer:

"Müslümanlar hidayette olduğu halde hidayet istemelerinin manası nedir?” denirse, bunda üç cevap vardır:

Birincisi: Bizi yola devama hidayet et demektir. Burada muzaf olan devam hazfedilmiştir. Bunu İbnu’l - Enbari söylemiştir.

İkincisi: Bizi hidayette sabit kıl demektir. Araplar, ayakta durana: Ben gelinceye kadar dur derler ki, o halinde devam et, demektir.

Üçüncüsü: Bunun manası, hidâyetimizi arttır demektir.

6 ﴿