127

Bir vakit İbrahim Beyt’in temellerini İsmail ile yükseltiyordu. Ey Rabbimiz, bizden kabul et, şüphesiz sen çok iyi işiten, pek iyi bilensin, diye dua etmişlerdi.

"Bir vakit İbrahim Beytin temellerini İsmail ile yükseltiyordu": Kavaid, Beyt’in temelidir, tekili kaidedir. Kavaidünnisa tabirindekinin tekili ise kaid olup ihtiyar kadın manasınadır.

"Rabbimiz bizden kabul et": Yani, Rabbimiz, kabul et, dediler. Dediler kelimesi hazfedilmiştir, meselâ şu âyette olduğu gibi:

"Melekler onların yanına her kapıdan girerler: Selamün aleyküm” (Ra’d: 25), yani derler. "Semi” sami’ manasınadır, ancak daha mübalağalıdır, çünkü faîl kalıbı mübalağa içindir.

Hattâbî de şöyle demiştir: İşitmek kabul ve icabet etmek manasınadır, meselâ Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şu sözü gibi:

"İşitilmeyen duadan sana sığınırım. 9 Yani kabul olunmayan demektir. Namaz kılanın: Semiallahu limen hamideh sözü de Allah hamdedenin hamdini kabul eder manasınadır. Şöyle bir şiir okudular:

9- Müslim, Zeyd b. Erkam’dan

Allah’a dua ettim, öyle ki,

Allah'ın dediğimi işitmeyeceğinden korktum.

Beytin Yapılmasına İşaret

Enes, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Melekler Âdem’den önce Beyt’i haccederlerdi. 10

10 - Suyuti, ed - Dürrü’l - Mensur.

İbn Abbâs şöyle demiştir: Âdem yere indirilince Allahü teâlâ: Ey Âdem, git, benim için bir Ev yap, meleklerin Arş’ımın etrafında yaptığını gördüğün gibi etrafında tavaf et ve beni zikret, dedi. O da dönüp koştu, Beyt-i Haram'ın olduğu yere geldi, onu beş dağdan getirdiği malzemelerle yaptı: Lübnan, Tûr-ı Sina, Tûr-i Zeytun, Cudi ve Hira dağlarından. Âdem, Beyt’i ilk kuran ve onu tavaf eden oldu. Bu böyle devam etti, sonra Allah bir sel gönderdi, Beyt’in yeri silindi. Allah İbrahim ile İsmail’i gönderdi.

Ali b. Ebî Tâlib radıyallahu anh de şöyle demiştir: Allah, İbrahim'e Beyt’i yapmasını emredince telaşlandı, ne yapacağım bilemedi, Allah da onun üzerine bulut gibi bir şey gönderdi, içinde konuşan bir baş vardı: Ey İbrahim, gölgemi işaretle, dedi. İşaretleyince çekildi. Bir rivayette de: İbrahim Beyt’i her gün onun üzerinde bina ederdi. Hazret-i Ali diyor ki: İbrahim o gölgeliğin altında kazardı, temellerini çıkardı. Bir temeli otuz adam kımıldatamazdı. Hacer-i Esved’in olduğu yere gelince İsmail’e: Bana bir taş getir, dedi. O da taş aramaya gitti, Cebrâil Hacer-i Esved’i getirip yerine koydu. İsmail gelince:

"Bu taşı sana kim getirdi?” dedi. O da: Benim ve senin yapmamıza ihtiyacı olmayan biri getirdi, dedi.

İbn Abbâs, İbn Müseyyeb ve Ebû’l-Âliyye: İkisi bundan önce olan temelleri yükselttiler, dediler.

Süddi de şöyle demiştir: Allah ona Beyt’i yapmasını emredince, nereye yapacağını bilemedi. Allah ona bir rüzgar gönderdi, Kabe’nin etrafında sel gelmeden önce Beyt’in üzerine kurulduğu ilk temelin etrafını süpürdü.

127 ﴿