18

Allah; adaleti ayakta tutarak kendinden başka İlâh olmadığına, melekler ve ilim sahipleri de şahitlik etti. O’ndan başka İlâh yoktur. Mutlak galiptir, hikmet sahibidir.

"Allah kendinden başka ilâh olmadığına şahitlik etti": Âyetin sebeb-i nüzulü şöyledir: Şam hahamlarından iki tanesi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e geldiler, Medine’yi görünce, biri arkadaşına: Bu şehir ahir zamanda çıkacak Peygamberin şehrine ne kadar da çok benziyor, dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in huzuruna girince: Onu sıfatı ile tanıdılar ve: "Sen Muhammed misin?” dediler. O da: Evet, dedi. Onlar da:

"Ahmed misin?” dediler; o da. Evet, dedi. Onlar: Senden bir şahitlik soracağız, eğer onu bize haber verirsen sana inanır ve seni tasdik ederiz, dediler. O da: Bana sorun, dedi. Onlar da: Bize Allah’ın kitabındaki en büyük şahitliği haber, dediler; bunun üzerine bu âyet indi. Onlar da Müslüman oldular. Bunu İbn Saib ve diğerleri, demiştir. Başkası da şöyle demiştir: Bu âyet, Necran Hıristiyanlarının İsa aleyhisselam hakkında dediklerine reddiyedir. Onların haberi de sûrenin başında geçmiştir.

Said b. Cübeyr de şöyle demiştir: Ka’be’nin çevresinde üç yüz altmış put vardı. Her Arap kabilesinin bir veya iki putu vardı. Bu âyet inince putlar secdeye kapandılar.

"Allah’ın şahitlik etmesi” hususunda da iki görüş vardır:

Birincisi: O karar ve hüküm verdi manasınadır, bunu Mücâhid, Ferrâ’ ve Ebû Ubeyde, demişlerdir.

İkincisi: Açıkladı manasınadır, bunu Sa’leb ile Zeccâc demişlerdir. İbn Keysan da: Allah acayip tedbiri ve mahlukatı üzerindeki hikmetli işleriyle kendisinden başka ilâh olmadığına şahitlik etti, demiştir.

Bir bedeviye:

"Allah’ın varlığının delili nedir?” dediler, o da şöyle dedi: "Kığı deveye delalet eder, ayak izleri yolcuya delalet eder, bu kadar güzellikteki çatı ve bu kesafetteki yer merkezi, bir Yaratıcının olduğuna delalet etmez mi?” dedi. İbn Mes’ûd, Übey b. Ka'b, İbn Semeyfa ve Âsım el-Cuhderi, şinin zammı, henin ve dalın fethası ve merfu hemze-i memdude ile "şühedaü” ve Allah isminin kesri ile okumuşlardır.

"Kâimen bil-kıst": Adaleti ayakta tutarak demektir.

Cafer-i Sadık da şöyle demiştir: "Lailâhe illâ hu"’nun iki defa tekrar edilmesi şunun içindir: Birincisi vasıf ve Tevhidtir, İkincisi resim ve talimdir, yani O'ndan başka ilâh yoktur, deyiniz, buyurmaktadır.

18 ﴿