43Ey Meryem, huşu ile Rabbinin divanına dur, secde et ve rukû’ edenlerle beraber rukû’ et!" "Ey Meryem, huşu ile Rabbinin divanına dur": “Kunût” un açıklaması Bakara suresinde geçmiştir. Burada ne kastedildiği hususunda dört görüş vardır: Birincisi: O ibadettir, bunu Hasen Basri, demiştir. İkincisi: Namazda kıyamda uzun durmaktır, bunu da Mücâhid, demiştir. Üçüncüsü: Taattir, bunu da Katâde, Süddi ve İbn Zeyd demişlerdir. Dördüncüsü: İhlastır, bunu da Said b. Cübeyr, demiştir. Secdenin rukû’dan önce zikredilmesinde dört görüş vardır: Birincisi: Vav tertip iktiza etmez, sadece toplar, binaenaleyh rukû’ öncedir. Bunu Zeccâc ile diğerleri, demişlerdir. İkincisi: Mana: Bir durumda secde et, bir durumda da rukû’ et, demektir, ikisini bir rekatta birleştir demek değildir. Sanki hayır işlemeye teşvik edilmiştir. Üçüncüsü: Kelâmda takdim ve tehir vardır, mana: Rukû’ et, secde et, demektir, üpkı: "şüphesiz ben seni öldürecek ve bana yükselteceğim” (Al-i İmran: 55) kavlinde olduğu gibi. Bu ikisini İbn Enbari, demiştir. Dördüncüsü: Onların şeriatinde öyleydi, secde rukudan önce idi, bunu da Ebû Süleyman Dımeşki, demiştir. Mukâtil de: Bunun manası şöyledir demiştir: Beytülmukaddes’in namaz kılan kurcalarıyla beraber rukû’ et. Mücâhid de: O kadar secde etti ki, her tarafını yara kapladı, demiştir. |
﴾ 43 ﴿