44Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlardan, "Meryem’i kim himayesine alacak?” diye (kur'a çekmek için) kâlemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Onlar çekişirlerken de yanlarında değildin. "Bunlar gayb haberlerindendir": "Zalike” yukarıda geçen Zekeriyya, Yahya, İsa ve Meryeıfr kıssalarına işarettir. Enba haberler, demektir. Gayb de: Sana görünmeyen şeylerdir. Vahiy: Delil olarak kullandığın söz veya yazı veya işaret veyahut mektup gibi şeylerdir. Bunu İbn Kuteybe, demiştir. Kur’ânda vahiy birkaç anlama gelir; bunları "El - Vücuh ve’n - Nezair” adlı kitabımızda zarif bir şekilde bulabilirsin. "Kâlemler” hakkında da üç görüş vardır: Birincisi: Yazı malzemesidir, bunu İbn Abbâs, İbn Cübeyr ve Süddi demişlerdir. İkincisi: Sopalardır, bunu da Rebi’' b. Enes demiştir. Üçüncüsü: Fal oklarıdır, İbn Kuteybe bunu tercih etmiştir. Aynı şekilde Zeccâc da şöyle demiştir: Bunlar üzerinde işaretler olan fal oklarıdır, bunu kur’a çekiminde kullanırlardı. Oka kalem denmesi, yontulmasındandır, bir şeyden parça parça koparıyorsan onu taklim etmiş, kesmişsindir, Yazı kalemi de bundandır, çünkü o da defalarca yontulur (kamış ve kurşun kalem gibi). Tırnak kesmeye de kallemtü ezfari, denir. "Hangileri Meryem’i himayesine alacak": Meryem’i kim tekeffül edecek ve ona bakacak diye kâlemlerini atıyorlardı. "Ledeyhim” Yanlarında demektir. Himayelerinin açıklaması da az önce geçmiştir. |
﴾ 44 ﴿