92Sevdiklerinizden (Allah yolunda) harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz. Ne harcarsanız, şüphesiz Allah onu pekiyi bilmektedir. "Lentenalül birre": Bu âyet hakkında dört görüş vardır: Birincisi: O cennettir, bunu İbn Abbâs, Mücâhid, Süddi ve diğerleri demiştir. İbn Cerir de şöyle demiştir: Allah’ın size edeceği iyiliğe taatinizle erişemezsiniz. İkincisi: Takvadır, bunu da Atâ’ ile Mukâtil, demişlerdir. Üçüncüsü: Taattir, bunu da Atıyye, demiştir. Dördüncüsü: Ecir kazandıran hayırdır, bunu da Ebû Ravk, demiştir. Kadı Ebû Ya’lâ şöyle demiştir: Tümünü reddetmek istememiştir, ancak kemaline eremezsiniz demek istemiştir, sanki: Kamil birre ulaşamazsınız, demektir. "Sevdiklerinizden harcamadıkça": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: O kişinin kendi malından cimri ve sağlıklı iken ettiği nafakadır, bunu da İbn Ömer, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet etmiştir. İkincisi: O sevilen maldan yapılan infaktır, bunu da Katâde ve Dahhâk, demişlerdir. Bu nafakadan ne kastedildiği hususunda da üç görüş vardır: Birincisi: O, farz kılman sadakalardır, bunu İbn Abbâs, Hasen ve Dahhâk, demişlerdir. İkincisi: Bütün sadakalardır, bunu İbn Ömer, demiştir. Üçüncüsü: Allah rızası için yapılan bütün harcamalardır, ister sadaka olsun, isterse olmasın. Bu da Hasen’den nakledilmiş, Kadı Ebû Ya’lâ da bunu tercih etmiştir. Buhârî ve Müslim, Sahih’lerinde, Enes b. Malik hadisi olarak şöyle rivayet etmişlerdir: Ebû Talha el - Ensari, Medine'de hurma bahçesi en çok olan kimse idi. En sevdiği malı da Beyruha hurmalığı idi. Mescidin karşısında idi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem oraya girer, tatlı suyundan içerdi. Enes diyor ki: "Sevdiklerinizden harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz” âyeti inince, Ebû Talha kalktı: Ya Resûlallah, Allahü teâlâ: "Sevdiklerinizden harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz” buyuruyor; benim de en sevdiğim malım Beyruha hurmalığıdır. Ben de onun iyiliğini ve Allah katında azığım olmasını istiyorum, onu Allah’ın sana gösterdiği yere koy, dedi. O da: "Peh peh, kazançlı mal, kazançlı mal!” dediğini işittim ve onu akrabalarına vakfetmeni istiyorum, dedi. Ebû Talha da onu akrabalarına ve amcası oğullarına dağıttı. Abdullah b. Ömer’den rivayet edildiğine göre o bu âyeti okudu ve: Cariyem Rümeysa’dan daha çok sevdiğim malımı göremiyorum, o, Allah rızası için hürdür, dedi. Sonra da: Allah için verdiğim şeyden geri dönecek olmasa idim, onu nikahlardım, dedi ve onu Nâfi'a nikahladı, ondan çocuğu oldu. Ebû Zer'e: "Amellerin en faziletlisi hangisidir?” dediler, o da: Namaz dinin direğidir, cihad, amelin zirvesidir, sadaka da acayip bir şeydir, dedi. Soruyu soran: Ey Ebû Zer, bence en sağlam ameli terk ettin, bakıyorum da onu zikretmiyorsun, dedi. O da: "Nedir o?” dedi. O da: Oruç, dedi. Ebû Zer de: Gerçi o da Allah’a yakınlıktır, fakat bu sayılanlar arasında yoktur, dedi ve Allahü teâlâ’nın: "Sevdiklerinizden harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz” kavlini okudu. Zeccâc da: "Şüphesiz Allah onu pekiyi bilmektedir” kavlinin manası: Onun karşılığını verir, demiştir. |
﴾ 92 ﴿