140

Eğer size bir yara dokunuyorsa, onlara da o kadar bir yara dokunmuştur. Bu günleri insanların arasında döndürüyoruz (zafer bazen bir topluma, bazen de öteki topluma nasip olur). Bu da Allah’ın, iman edenleri bilmesi ve içinizden şahitler edinmesi içindir. Allah zâlimleri sevmez.

"Eğer size bir yara dokunuyorsa":

İbn Abbâs şöyle demiştir: Onlar Uhut’ta yara aldılar, karşılaştıkları şeyi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e şikayet ettiler. Bunun üzerine bu âyet indi. Mess: Yara almaktır. İbn Kesir, Ebû Amr, İbn Âmir ve Nâfi, kafin fethası ile "karh” okumuşlar; Hamze, Kisâi, Ebû Bekir de Âsım’dan rivayetle kafin zammesi ile "kurh” okumuşlardır. İki kıraatin de manası bir midir, değil midir, diye ihtilaf etmişlerdir.

Zeccâc: Bu ikisi lügatte aynı manayadır ve manası da: Yaralanma ve acısıdır, demiştir. Ve şöyle demiştir: Nüdavilüha’nın manası da: O devleti mü’minler isyan ettiği zaman onlara karşı kâfirlere veriyoruz. Ama itâat ederlerse, onlar zafer kazanırlar, demektir.

"Allah’ın bilmesi": Olan biteni bilmesi demektir, çünkü O, öncesini de bilir, O ancak olan şeye göre ceza ve karşılık verir.

İbn Abbâs da: Burada bilmenin manası, görmektir, demiştir.

"İçinizden şahitler edinmesi için": Ebudduha: Bu, Uhut’ta öldürülenler hakkında inmiştir, demiştir. İbn Cüreyc de şöyle demiştir: Müslümanlar: Rabbimiz, bize Bedir savaşı gibi bir savaş göster de onda şehitlik arayalım, derlerdi, bunun üzerine Uhut savaşında şehit verdiler.

İbn Abbâs: Burada zâlimlerden maksat münafıklardır, demiştir. Başkası da: Onlar Uhut savaşında münafık Übey ile çekilenlerdir, demiştir.

140 ﴿