10

Şüphesiz yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler, ancak karınlarında bir ateş yerler. Onlar çılgın ateşe gireceklerdir.

"Şüphesiz yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler":

Bunun iniş sebebi için iki görüş vardır:

Birincisi: Gatafan kabilesinden Mersed b. Zeyd adında bir adam, kardeşi oğlunun malına mütevelli oldu ve onu yedi. Âyet bunun üzerine indi, bunu Mukâtil b. Hayyan, demiştir.

İkincisi: Hanzala b. Şemerdel bir yetime veli oldu, malını yedi. Âyet bunun üzerine indi. Bunu da bazı müfessirler zikretmiştir. Sadece yemeden bahsedilmesi, en büyük hedefi yemek olmasındandır. Bunun almak yerine kullanıldığı da söylenmiştir.

Said b. Cübeyr şöyle demiştir: Zulüm malı haksız yere almaktır.

"Karınlar"dan bahsedilmesi de tekit içindir, nitekim: Gözümle gördüm, kulağımla işittim, dersin.

Ateş yemelerinden ne kastedildiği hususunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Onlar kıyamet gününde ateş yiyeceklerdir, İleride yiyecekleri için böyle denmiştir; meselâ:

"İçki sıkıyorum” (Yûsuf.: 36) âyetinde olduğu gibi.

Süddi de şöyle demiştir: Haksız yere yetim malı yiyen kabrinden kalktığı zaman ağzından, kulaklarından, burnundan ve gözlerinden ateş alevi çıkar. Onu her gören, onun yetim malı yediğini anlar.5

5 - Taberi, Tefsir, 8/26.

İkincisi: Bu misaldir, manası: Kendilerini ateşe götürecek şeyleri yerler, demektir; şu âyette olduğu gibi:

"Ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz; işte onu gördünüz” (Al-i İmran: 143), yani sebeplerini gördünüz, demektir.

"Seyaslevne saire":

İbn Kesir, Nâfi, Ebû Amr, Hamze ve Kisâi, yenin fethası ile "seyaslevne” okumuşlar; Hasen ile İbn Âmir de, yenin zammesi ile okumuşlardır; İbn Mukassim de onlara katılmış, ancak o şeddeli okumuştur.

Mana da: Ateşe yakılırlar ve kebap edilirler, demek olur. Sair ise: tutuşturulmuş ateştir, istiarünnar da ateşin tutuşmasıdır.

Tefsir ve fıkıh bilgisi olmayan bazı kimseler, bu âyetin mensuh olduğunu vehmetmişlerdir, çünkü o indiği zaman bazılarının yetimlere karışmaktan sıkıldıklarını, bunun üzerine de:

"Onlara karışırsanız kardeşlerinizdir” (Bakara: 220) kavlinin indiğini işitmişlerdir ki, bu yanlıştır. Onlardan sıkıntının kaldırılması ıslah niyetiyledir, zulmü mubah görmek niyetiyle değildir.

10 ﴿