32Allah'ın kiminizi kiminizden üstün kıldığı (sizde olmayan) şeyleri temenni etmeyin. Erkekler için kazandıklarından bir nasip, kadınlar için de kazandıklarından bir nasip vardır. Allah'tan lütfünü isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyle bilendir. "Allah’ın kiminizi kiminizden üstün kıldığı şeyleri temenni etmeyin": İniş sebebi için üç görüş vardır: Birincisi: Ümmü Seleme: "Ya Resûlallah, erkekler gazâ ediyorlar, bizse etmiyoruz, biz ancak yarım miras alıyoruz, dedi; bunun üzerine bu âyet indi. 28 28 - İmam Ahmed, Müsned, 6/322; Hakim, Müstedrek, 2/305. İkincisi: Kadınlar: Biz de savaşmak ve erkekler gibi ecir kazanmak isteriz, dediler, bunun üzerine bu âyet indi, bunu İkrime, demiştir. Üçüncüsü: "Erkek için iki dişi hissesi vardır” âyeti inince, erkekler: Kadınlara mirasta üstün kılındığımız gibi iyiliklerimizle de üstün kılınmak isteriz, dediler. Kadınlar da: Biz de: Mirasımız onlarınkinin yarısı kadar olduğu gibi günahımızın da erkeklerinkinin yarısı kadar olmasını isteriz, dediler; bunun üzerine bu âyet indi. Bunu Katâde ile Süddi, demişlerdir. Temennînin manası hakkında iki görüş vardır: Birincisi: Bir adamın başkasının malım temenni etmesidir, bunu İbn Abbâs ile Atâ’, demişlerdir. İkincisi: Kadınların erkek olmayı temenni etmeleridir. Ümmü Seleme'den: Keşke biz de erkek olsaydık, dediği rivayet edilmiştir. Bunun üzerine bu âyet inmiştir. Temenninin çeşitleri vardır: Birincisi: İnsanın başkasının malının elinden çıkıp kendisinin olmasını istemesidir ki, bu, hasettir. İkincisi: Başkasının malı kadar malı olmasını temenni edip malının elinden çıkmasını istememesidir ki, bu da gıptadır. Çoğu zaman o isteğin elde edilmesinde temenni edenin bir çıkarı olmaz. Hasen şöyle demiştir: Filanın malını temenni etme, ne biliyorsun, belki de onun helaki o maldadır. Üçüncüsü: Kadının erkek olmayı temenni etmesidir ki, bu gibi şey gerçekleşmez. Kul bilsin ki, menfaatleri Allah daha iyi bilir; o nedenle Allah’ın takdirine razı olsun, bütün temennileri ahiret amelini artırmak olsun. "Erkekler için kendi kazandıklarından bir nasip vardır, kadınlar için de kendi kazandıklarından bir nasip vardır": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: Bu kazançtan maksat mirastır, bu da İbn Abbâs ile İkrime’nin görüşüdür. İkincisi: O sevap ve azaptır. Mana da şöyledir: Kadın erkek gibi sevap kazanır, onun gibi de günah kazanır. Bu Katâde, İbn Saib ve Mukâtil’in görüşüdür. Doğruluğuna da Ebû Süleyman Dımeşki şunu delil getirmiştir: Miras kazançla ele geçmez, kaldı ki, âyet temenni ve üstünlük isteme hakkında nazil olmuştur. "Ves’elüllahe min fadlihi": İbn Kesir, Kisâi, Eban ve Halef - tircihi olarak - (veselullahe), (feselillahe), (fesel beni israile), (ve sel men erselna) ve bunlar gibi emir sigası ile olup başında "vav” veya "fe” olan kelimeleri böyle okumuşlardır ki, onlara göre bunlar mehmuz (hemzeli) değildir. Ebû Cafer ile Şeybe’den de böyle nakledilmiştir. Diğerleri ise bütün bunları hemze ile okumuşlardır. "Velyeselu ma enfeku” (Mümtehine: 10) kavlini hemze ile okumakta ihtilaf etmemişlerdir. Fadldan ne murat edildiğinde de iki görüş vardır: Birincisi: Fadl: Taattir, bunu Said b. Cübeyr, Mücâhid ve Süddi, demiştir. İkincisi: O rızktır, bunu da İbn Saib, demiştir. O zaman mana şöyle olur: Allah’tan nimetlerini temenni edin, başkasının malını temenni etmeyin. |
﴾ 32 ﴿