42O gün kâfirler ve Peygamber'e isyan edenler yerle bir olmalarını isterler ve Allah'a karşı hiçbir sözü gizleyemezler. "Lev tüsevva bihimülard": İbn Kesir, Âsım ve Ebû Amr, tenin zammesi ve sin şeddesiz olarak tüsva okumuşlardır. Mana da: Toprak olmayı ve yerle bir olmayı isteyeceklerdir, demektir. Bu da Ferrâ’ ile diğerlerinin görüşleridir. Ebû Hureyre şöyle demiştir: Allahü teâlâ mahlukatı mahşere topladığı zaman, hayvanlara, haşaratlara ve kuşlara: Toprak olun, der. O zaman kâfir: Keşke ben de toprak olsaydım, der. Nâfi ile İbn Âmir de, tenin fethası ve “sîn” in şeddesi ile: Lev tesevva okumuşlardır. Mana da lev tetesevva demektir, mahreçleri yakın olduğu için te sine idgam edilmiştir. Ebû Ali şöyle demiştir: Bu kıraatta biraz geniş düşünülmüştür; çünkü fiil yere (toprağa) isnat edilmiştir, maksat: Yerin de onlar gibi olmasını isterler demek değildir, esas mana: Onlar yerle bir olmayı isterler demektir. Sonra müfessirlerin mana üzerinde de iki görüşleri vardır: Birincisi: Bunun manası şöyledir: Yer yarılsa da içine batsalar, demektir. Bunu Katâde, Ebû Ubeyde ve Mukâtil, demişlerdir. İkincisi: Manası şöyledir: Onlar yeniden diriltilmeyi istemezler; çünkü oradan çıkmadan önce yerle bir olmuşlardı. Bunu da İbn Keysan, demiştir. Zeccâc da buna benzer söylemiştir. Hamze ile Kisâi de, tenin fethası, “sîn” in harekesi ve vav da imaleli şeddeli olarak: Lev tüsevvi okumuşlardır ki, tetesevva manasınadır; Nâfi ile İbn Âmir’in idgam ettiği te’yi hazfetmiştir. İki kıraatin manası da birdir. "Hiçbir sözü (hadisi) Allah’a gizleyemezler": Hadis üzerinde de iki görüş vardır: Birincisi: O: Biz müşrik değildik, sözleridir. İkincisi: O Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in durumu, na’t ve sıfatıdır. Bunu da Atâ’, demiştir. Birinci görüşe göre, gizleme ahiretle ilgilidir. İkinci görüşe göre ise dünya ile ilgilidir. O zaman mana: Onu gizlememiş olmayı isterlerdi, olur. Âyetin manasında da altı görüş vardır: Birincisi: Organları konuşarak onları rezil ettiği zaman Allah'a şirk koşmalarını gizlememiş olmayı isterler. Bu mana İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir. İkincisi: Onlara aleyhlerine şahitlik edince ondan sonra hiçbir sözü Allah'a gizlemezler. Bu da İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir. Üçüncüsü: Onlar bir yerde hiçbir sözü gizleyemezler, bir yerde de gizlerler ve: Biz müşrik değildik, derler. Bunu da Hasen, demiştir. Dördüncüsü: "Hiçbir sözü Allah’a gizleyemezler": Yeni söz başıdır; "yerle bir olmayı isterler” sözü ile ilişkili değildir. Bu da Ferrâ’ ile Zeccâc’ın görüşleridir. Allah’a hiçbir sözü gizleyemezler’in manası: Onu gizlemeye güçleri yetmez, çünkü o Allah katında açıktır, demektir. Beşincisi: Mana şöyledir: Yerle bir olup da Allah’a karşı hiçbir sözü gizlememiş olmayı isterler. Altıncısı: Onlar: "Biz müşrik değildik” sözlerinin yalan olduğuna inanmadılar, ancak putlara tapmanın itâat olduğuna inandılar. Bu iki görüşü de İbn Enbari bildirmiştir. Kadı Ebû Ya’lâ da şöyle demiştir: Onlara vehmettikleri şey haber verilmiştir; çünkü onlar müşrik olmadıklarını zannediyorlardı. Bu ise onları yalan söylemiş olmaktan çıkarmaz. |
﴾ 42 ﴿