46Yahudilerden bir kısıra kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine saldırarak; "İşittik ve isyan ettik, dinle, dinlemez olası", "raina” derler. Eğer onlar: "İşittik, itâat ettik, dinle ve bize bak” deselerdi, onlar için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah inkârları yüzünden onlara lânet etmiştir. Artık pek azı hariç iman etmezler. "Yahudilerden bir kısmı": Mukâtil şöyle demiştir: Bu âyet; Rifaa b. Zeyd, Malik b. Dayf ve Ka’b b. Üseyd hakkında inmiştir; hepsi de Yahudi idiler. "Min” edatı hakkında da iki görüş vardır, bunları da Zeccâc bildirmiştir: Birincisi: O "ellezine utülkitabe"ye bağlıdır, mana da: Yahudilerden kendilerine kitaptan hisse verilen kimseleri görmedin mi?” demek olur. İkincisi: Yeni bir cümledir, mana da: Yahudilerden bir topluluk vardır ki, kelimeleri değiştirirler, olur. Değiştirirler kavli de sıfat olur, mevsuf da hazfedilmiş olur. Sibeveyh delil olarak şöyle bir beyt getirmiştir: Zaman iki iki defadan ibarettir: Ölürüm, bir defasında da Zahmetlerle geçim ararım. Mana: Onlardan bir defasında ölürüm, demektir. Ebû Ali el - Farisi: Mana şöyledir, demiştir: Allah Yahudilere karşı yardımcı olarak yeter, yani onlara karşı size yardım eder. "Tahrif": Değiştirme, demektir. "Kelim"eye gelince: "Kelâm"ın "kelm"den alındığı söylenmiştir ki, o da deriyi ve eti yaran yaradır; buna göre söze kelâm denilmesi, kulağı yarıp kelâmı ona ulaştırmasındandır. Hayır, hitap çeşitlerinde istenen manaları yardığı için de denilmiştir. "Kelimeleri değiştirmeleri"nde de iki görüş vardır: Birincisi: Onlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e bir şey sorarlardı; çıkınca da onun sözünü değiştirirlerdi, bunu İbn Abbâs, demiştir. İkincisi: Bu onların Tevrat’ı değiştirmeleridir, bunu da Mücâhid, demiştir. "Yerlerinden": Yani mekan ve mana ihtimallerinden, demektir. "İşittik ve isyan ettik": Mücâhid şöyle demiştir: Sözünü işittik, emrine isyan ettik. "Vesma’ gayra müsmain": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: Bunun manası: Dinle, dinlemez olası, demektir. Bunu İbn Abbâs, İbn Zeyd ve İbn Kuteybe, demişlerdir. İkincisi: Manası şöyledir: Dinle, dediğin makbul değildir, bunu da Hasen ile Mücâhid, demişlerdir. Raina"nın manası da Bakara’da geçmiştir. "Leyyen bi-elsinetihim": Katâde şöyle demiştir: "Ley” dili kıpırdatmaktır. İbn Kuteybe de: "Leyyen bi-elsinetihim": "Râina kelimesini riayet etmek ve bakmaktan çıkarıp kabalık ederek sövmeye götürmektir, demiştir. İbn Abbâs da şöyle demiştir: "Onlar için daha hayırlı olurdu": Değiştirdikleri şeyden daha hayırlı ve "akveme": Daha adil olurdu. "Allah onlara inkârları yüzünden lânet etti": Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i inkârları yüzünden. "Pek azı hariç onlar iman etmezler": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: Onlardan ancak pek azı iman ederler; onlar da Abdullah İbn Selam ile ona tabi olanlardır. Bunu İbn Abbâs, demiştir. İkincisi: Ancak pek az iman ederler, bunu da Katâde ile Zeccâc, demişlerdir. Mukâtil de şöyle demiştir: O da Allah onları yarattı ve rızıklarını verdi, itikadıdır. |
﴾ 46 ﴿