49

Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Bilakis Allah dilediğini temize çıkarır. Onlar hurma çekirdeğinin ince ipliği (fetil) kadar haksızlığa uğramazlar.

"Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi?":

İniş sebebi şöyledir: Merhap b. Zeyd ile Bahri b. Avn -ki, bunlar Yahudilerden idiler- küçük çocukları ile Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e geldiler; yanlarında da bir bölük Yahudi vardı:

"Ya Muhammed, bunların günahı var mı?” dediler; o da: Yok, dedi. Onlar da: Allah’a yemin ederiz ki, biz de onlar gibiyiz; ne zaman gündüz bir günah işlesek, günahımız gece bağışlanır, nelzaman gece bir günah işlesek, günahımız gündüz bağışlanır, dediler; bunun üzerine bu âyet indi. Bu da İbn Abbâs’ın görüşüdür.

"Görmedin mi?":

Kavli üzerinde de iki görüş vardır:

Birincisi: "Sana haber verilmedi mi?” demektir. Bunu da İbn Kuteybe, demiştir.

İkincisi:

"Bilmedin mi?” demektir, bunu da Zeccâc, demiştir.

Kendilerini temize çıkaranlar hakkında da iki görüş vardır:

Birincisi: İbn Abbâs’tan naklettiğimize göre Yahudilerdir; Mücâhid, Katâde ve Mukâtil de böyle demişlerdir.

İkincisi: Onlar Yahudi ve Hıristiyanlardır. Hasen Basri ile İbn Zeyd de böyle demişlerdir.

"Kendilerini temize çıkarıyorlar"ın manası da: Temiz olduklarını iddia ediyorlar, demektir. Zekeşşey’ü, denir ki: Uygun şartlar altında büyüdü, demektir.

Kendilerini ne ile temize çıkardıkları hakkında da dört görüş vardır:

Birincisi: Kendilerini günahlardan temize çıkardılar, bunu İbn Salih, İbn Abbâs'tan rivayet etmiştir.

İkincisi: Yahudiler şöyle dediler: Bizim ölen çocuklarımız Allah katında bizi temize çıkarırlar ve bize şefaat ederler. Bunu da Atıyye, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: Yahudiler namazda çocuklarını öne geçirirlerdi; onlar da imamlık ederlerdi; onların günahsız olduklarını iddia ederlerdi: bu İkrime, Mücâhid ve Ebû Mâlik’in görüşleridir.

Dördüncüsü: Yahudiler şöyle dediler:

"Bizler Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz” (Maide: 18);

"cennete ancak Yahudi veya Hıristiyan olanlar girer". (Bakara: 111) Bu görüş de Hasen ile Katâde’ye aittir.

"Bilakis Allah dilediğini temize çıkarır":

Yani temiz kılar. Allah kimseye fitil kadar haksızlık etmez:

İbn Cerir şöyle demiştir: Esas

"fetîlâ": Meftul, yani bükülmüş demektir. Mef’ul sigası faîl’e çevrilmiştir; sari’ ve dehîn gibi.

Fetîl üzerinde iki görüş vardır:

Birincisi: O, hurma çekirdeğinin çukurunun içindeki şeydir, bunu İkrime, İbn Abbâs'tan rivayet etmiş;

Mücâhid, Atâ’ b. Ebi Rebah, Dahhâk, Katâde, Atıyye, İbn Zeyd, Mukâtil, Ebû Ubeyde, İbn Kuteybe ve Zeccâc da böyle demişlerdir.

İkincisi: O parmakların arası kirden oğuşturulduğu zaman çıkan (fitil gibi) şeydir, bunu el- Avfı, İbn Abbâs’tan rivayet etmiş; Said b. Cübeyr, Ebû Mâlik, Süddi ve Ferrâ’ da böyle demişlerdir.

49 ﴿