115

Kim kendisi için doğru yol belli olduktan sonra Peygamber’e muhalefet eder ve mü'minlerinkinden başka bir yola giderse, onu yöneldiği şeye döndürür ve onu cehenneme atarız. Orası ne kötü bir yerdir.

"Kim Peygamber’e muhalefet ederse":

Bunun

İniş sebebi için de iki görüş vardır:

Birincisi: Kur’ân, Tu’me’nin yalanını ve haksızlığını açıklayıp da o da dışlanmaktan ve rezillikten korkunca Mekke'ye kaçtı, müşriklere katıldı. Bu âyet de bunun üzerine indi. Bu da İbn Abbâs, Katâde, İbn Zeyd ve Süddi’nin görüşüdür.

Mukâtil de şöyle demiştir: Tu’me Mekke’ye gelince, Haccac b. İlat es - Sülemi’ye misafir oldu, o da ona bolca ikram etti. Tu’me onun evinde altın olduğu haberini aldı, gece çıkıp evin duvarını deldi. Onlar da durumu fark edince evi kuşattılar, onu görünce onu taşa tutmak istediler. Haccac bundan utandı, çünkü misafiriydi. Onu bıraktılar, o da çıkıp gitti. Süleym oğulları bölgesine geçip putlarına taptı, şirk üzerinde öldü. Bunun üzerine:

"Şüphesiz Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz; bunun dışında dilediğini bağışlar” âyetini indirdi. Başkası da şöyle demiştir: Hayır o, tüccarlarla beraber çıktı, onların bir şeyini çaldı, onlar da onu taşa tutup öldürdüler. Bir gemiye bindiği, orada mal çaldığı, anlaşılınca da denize atıldığı da söylenmiştir.

İkinci görüş: Bir kavim Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelip Müslüman oldular, sonra da dinden döndüler. Âyet onların hakkında indi. Bu da İbn Abbâs'tan rivayet edilmiştir. Âyetin manası şöyledir: Kim kendisi için tevhid ve hüküm belli olduktan sonra tevhid ve hudutta Peygamber’e muhalefet eder ve Müslümanların yolundan başkasına giderse, biz de onu yöneldiği şeye yönlendiririz, yani onu nefsi için tercih ettiği şeyle baş başa bırakırız ve onu cehenneme girdiririz.

İbn Fâris de şöyle demiştir: Saleytüllahme aslihi, denir ki, eti kızarttım, kebap ettim, demektir. Onu yaktım demek istersen: Asleytuhu, dersin.

"Sâet masîre": İse, ne kötü varacak yer, demektir.

115 ﴿