141

Onlar Sizi gözetlerler: Eğer sizin için Allah’tan bir fetih olursa: "Sizinle beraber değil miydik?” derler. Eğer kâfirler için (zaferden) bir nasip olursa: "Üstünlüğünüzü temin etmedik mi? Sizi mü'minlerden kollamadık mı?” derler. Allah kıyamet gününde arlarında hüküm verecektir. Allah, mü'minlere karşı kâfirlere asla bir yol vermeyecektir.

"Onlar sizi gözetlerler":

Ebû Süleyman şöyle demiştir: Bu âyet, özellikle münafıklar hakkında inmiştir.

Mukâtil şöyle demiştir: Münafıklar mü'minlerin başına bir şeyler gelmesini beklerlerdi; eğer fetih olursa: Sizinle beraber değil miydik? Bize de ganimetten hisse verin, derlerdi. Eğer kâfirler için bir şans, yani devlet olursa kâfirlere: "Size akıl hocalığı etmedik mi?” derlerdi.

Zeccâc: "Sizi destekleyerek galip gelmenizi sağlamadık mı?” derler, demiştir. "îstihvaz", lügatte, istila manasınadır. Huztül ibile ve huztüha denir ki: Develerin etrafını sarıp toplamaktır. Başkası da: Sizi yardım ve destek ile kollamadık mı, demiştir.

İbn Cüreyc de: "Sizin dininizden olduğumuzu size açıklamadık mı?” demiştir.

"Sizi mü’minlerden kollamadık mı?":

Kavli üzerinde de üç görüş vardır:

Birincisi: Sizi ondan soğutarak sizi ondan men etmedik mi?

İkincisi: Onların haberlerini size bildirmekle.

Üçüncüsü: Sizi imana girmekten çevirmekle. Anafikir: Kâfirleri minnet altında bırakmaktır, yani sizin üzerinizdeki hakkı bilin, demektir.

"Allah kıyamet günü aranızda hüküm verecektir": Yani mü’minlerle münafıkların arasında.

İbn Abbâs şöyle demiştir: Yani münafıkların azabını tehir ettiğini demek istiyor.

"Allah kâfirlere mü’minlere karşı bir yol vermeyecektir":

Bunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Kıyamet gününde onların diyecekleri bir şey olmayacaktır. Yüsey’ el - Hadrami, Hazret-i Ali b. Ebû Talip'ten şöyle rivayet etmiştir: Bir adam gelip kendisine: Allah kâfirlere mü’minlere karşı bir yol vermeyecektir, âyetini görüyor musun? Adamlar bizimle savaşıyor, üstümüze çıkıp bize galip geliyorlar, dedi. O da: Allah kâfirlere mü’minlere karşı kıyamet gününde bir yol vermeyecektir, dedi.

İkincisi: Sebil (yol)dan maksat onları yenmektir, yani galip gelecek olanlar mü’minlerdir, hayırlı akibet de onlarındır. Bu mana İkrime rivâyetinde İbn Abbâs'tan nakledilmiştir.

Üçüncüsü: Sebil (yol) delildir. Süddi: Yani onların öldürülmelerinde ve yurtlarından çıkarılmalarında onlara karşı diyecekleri bir şey olmayacaktır.

İbn Cerir Taberî de şöyle demiştir: Allah münafıkları mü'minlerin gireceği cennete girdirmeyecek, mü’minleri de onların girecekleri yere girdirmeyecektir. Kâfirlerin mü’minlere: Sizler bizim düşmanlarımızdınız, münafıklar da dostlarımızdı, hepiniz cehennemde toplandınız, diyemeyeceklerdir.

141 ﴿