142

Şüphesiz Münafıklar Allah’ı aldatmaya çalışırlar; halbuki O, onları aldatmaktadır. Onlar namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkar ve insanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı da pek az anarlar.

"Şüphesiz münafıklar Allah’ı aldatmaya çalışırlar": Yani aldatan kimse gibi çalışırlar. Peygamberini aldatırlar, diyenler de olmuştur. O ise onları aldatır: Yani onları aldatmalarından dolayı cezalandırır.

Zeccâc şöyle demiştir: Onların dıştan gösterdiklerini kabul etmekle emredince, onları bununla aldatmış gibi olur. Şöyle de denilmiştir: Onları aldatması, kıyamet gününde nurlarını söndürmekle olur. Bunun bir kısmını da Bakara suresinde şerh etmiştik.

"Namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar": Yani ağır ağır kalkarlar.

"Küsala": Keslan’ın cem’idir, "kesel” ise bir işi ağırdan almaktır. Ebû Amr el - Cuni, kâfin fethası ile "kesala” okumuş; İbn Semeyfa’ kâfin fethası ve elifsiz olarak "kesla” okumuştur. Çünkü onlar kanlarının akıtılmasından korktukları için namaz kılarlar, onun sevabını ummazlar, azabından korkmazlar.

"İnsanlara gösteriş yaparlar": Yani insanlara göstermek için namaz kılarlar.

Katâde şöyle demiştir: Allah’a yemin ederim ki, insanlar olmasaydı, münafık namaz kılmazdı.

Allah’ı da pek az zikrederler.

Onlara, az zikrederler denmesinde de üç görüş vardır:

Birincisi: Az denildi, çünkü o makbul değildir, bunu da Hazret-i Ali radıyallahu anh ile Katâde, demişlerdir.

İkincisi: Çünkü o, riyadır, eğer Allah için olsaydı, çok olurdu. Bunu da İbn Abbâs ile Hasen Basri, demişlerdir.

Üçüncüsü: O bizatihi azdır, çünkü onlar dıştan görünen ile yetinirler. Gizli yapılan kıraat ve okuma ile ilgilenmezler. Bunu da Maverdi, zikretmiştir.

142 ﴿