148

Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan hariç. Allah hakkıyle işiten, kemaliyle bilendir.

"Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez":

İniş sebebi üzerinde iki görüş vardır:

Birincisi: Biri bir topluma misafir oldu, ona yüz vermediler, o da onları şikayet etti. Âyet bu şikayete izin mahiyetinde indi, bunu da Mücâhid, demiştir.

İkincisi: Bir adam, Ebû Bekir’e kötü konuştu, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de orada hazır idi, Ebû Bekir defalarca sustu, sonra ona cevap verdi; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de kalkıp gitti. Ebû Bekir:

"Ya Resûlallah, adam bana sövdü, sen ona bir şey demedin, ben ona cevap verince kalktın?” dedi. O da şöyle dedi:

"Bir melek senin yerine ona cevap veriyordu; sen ona cevap verince melek gitti, şeytan geldi” dedi. Âyet de bunun üzerine inmiştir. Bu Mukâtil’in görüşüdür.

Kurralar

"illâ men zulim"i okumada ihtilaf etmişlerdir; cumhûr, zının zammı ve “Lâm” ın kesri ile "zulim” okumuşlar; Abdullah b. Amr, Hasen, İbn Müseyyeb, Ebû Recâ’, Said b. Cübeyr, Katâde, Dahhâk ve Zeyd b. Eslem, her ikisinin de fethi ile (zalem) okumuşlardır.

Cumhûrun kıraatine göre Kelâmın manasında üç görüş vardır:

Birincisi: Ancak mazlumun zalime beddua etmesi hariçtir ki, Allah ona izin vermiştir. Bunu da İbn Abbâs, demiştir.

İkincisi: Mazlumun zalimden intikam alması hariçtir, bunu da Hasen ile Süddi, demişlerdir.

Üçüncüsü: Mazlumun kendisine zulmedeni haber vermesi de hariçtir. Bunu da İbn Ebi Necih, Mücâhid’ten rivayet etmiştir. İbn Cüreyc de ondan: Misafirin kendisini kabul etmeyeni kötülemesi hariçtir, demiştir. Zıyı meftuh okuyanlara gelince, Saleb, onu:

"Ma yefalullahu biazabiküm” illâ men zalem şeklinde mütalaa etmiştir.

Zeccâc bunda iki görüş zikretmiştir:

Birincisi:

Mana şöyledir: Ancak zalim müstesnadır ki, haksızlıkla kötülüğü açıkça ifade eder.

İkincisi: Ancak sizin zalim için kötülüğü açıklamanız hariçtir. Buna göre illâ burada istisna-i munkatı olur,

Mana da şöyle olur: Ancak mazlum hariçtir ki, onun zalim hakkında kötü söylemesi câizdir. Ancak zalim de bazen kötü sözü açıkça söyler, siz de ona karşı açıkça karşılık verin,

İbn Zeyd de şöyle demiştir: Ancak zulmeden, yani münafıklık üzerinde ısrar eden hariçtir ki, ona karşı kötülük açıkça söylenir ki, ondan vaz geçsin.

"Şüphesiz Allah hakkıyle işitendir": Yani açıkça söylediğiniz kötü sözü işitendir;

"hakkıyle bilendir": Gizlediğinizi. Mazlumun ahım işitir ve onun kalbindekini bilir, artık o da Allah’tan korksun ve haktan başka bir şey demesin, şeklinde manalandıranlar da olmuştur.

Hasen de şöyle demiştir: Ancak zulme uğrayan hariçtir ki, onun aşırıya kaçmadan zalime beddua etmesine izin verilmiştir, meselâ: Allah’ım, ona karşı bana yardım et, Allah’ım, ondan hakkımı al, Allah’ım, bana yapmak istediği kötülüğe fırsat verme, demesi gibi.

148 ﴿