67

Ey Peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun mesajını iletmedin demektir. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

"Ey Peygamber, sana indirileni tebliğ et":

Müfessirler bu âyetin birkaç sebep üzerine indiğini zikretmişlerdir: Hasen, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Allah beni mesajı ile gönderince içim sıkıldı ve insanlardan beni yalanlayacak olacağını anladım. Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem Kureyş’ten, Yahudilerden ve Hıristiyanlardan korkardı. Bunun üzerine Allah bu âyeti indirdi. 18

18- Suyuti, ed - Dürrül Mensur, Ebû Şeyh rivayet etmiştir.

Mücâhid de şöyle demiştir:

"Ey Peygamber sana Rabbinden indirileni tebliğ et” âyeti inince:

"Ya Rabbi, nasıl edeyim? Ben tek başımayım, insanlar başıma üşüşürler?” dedi. Allah da bunun üzerine:

"Eğer bunu yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun; Allah seni insanlardan koruyacaktır” kısmını indirdi.

Mukâtil de şöyle demiştir: Yahudileri dine davet edip de üzerlerinde çok durunca, onunla alay etmeye başladılar. Sustu, onlara bir şey demedi. Bu âyetle teşvik edildi.

İbn Abbâs da şöyle demiştir: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem gece korunurdu. Ebû Talib her gün Haşim oğullarından onu koruyacak kimseler gönderirdi. Nihayet bu âyet indi, o da: Amca, Allah beni cinlerden ve insanlardan korudu, dedi.

Ebû Hureyre de şöyle demiştir: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün bir ağacın altına indi, kılıcını ona astı. Bir adam gelip onu aldı ve:

"Ya Muhammed, seni benden kim korur?” dedi. O da: Allah, dedi. Bunun üzerine: Allah seni insanlardan korur âyeti indi.

Hazret-i Âişe de şöyle demiştir: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem bir gece uyuyamadı, "neyin var?” dedim. O da:

"Beni koruyacak bir adam yok mu?” dedi. Biz bu durumdayken bir sİlâh sesi işittim, Resûlüllah: "Kim o?” dedi. O da: Sa’d ile Huzeyfe, seni korumaya geldik, dediler. Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem uyudu, öyle ki, horladı, bunun üzerine:

"Allah seni korur” âyeti indi. Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem başını deri çadırdan çıkardı ve: Ey insanlar, çekilin, Allahü teâlâ beni korumasına aldı” dedi. 19

Zeccâc da şöyle demiştir:

"Sana indirileni tebliğ et” kavlinin manası şöyledir: Sana indirilenin hepsini insanlara ulaştır, hiç kimseye bakma, başına bir kötülük gelir diye ondan hiçbir şeyi bırakma. Eğer ondan bir şey bırakırsan, onu tebliğ etmemiş olursun.

İbn Kuteybe de şöyle demiştir: Bu söylenilmeyen kısma,

"Allah seni korur” cümlesi delalet eder.

İbn Abbâs da şöyle demiştir: Eğer bir âyeti saklarsan, mesajımı iletmemiş olursun. Başkası da mana şöyledir, demiştir: Sana indirilenin hepsini açıkça tebliğ et. Eğer sana gelecek bir endişeden dolayı ondan bir şey gizlersen hiçbir şeyi tebliğ etmemiş gibi olursun.

Ebû Amr, Hamze ve Kisâi, müfret olarak "risaletehu” okumuşlar; Nâfi de çoğul sigası ile "risalatihi” okumuştur.

19- Tirmizî, Tefsirü suretü Maide, hadis no, 3046; Hakim, Müstedrek, 2/313.

"Allah seni insanlardan korur":

İbn Kuteybe şöyle demiştir: Onları senden men eder. Allah’ın koruması: Kulu isyanlardan muhafaza etmesidir. Taamün lâ ya’sımü denir ki, açlığı gidermeyen yemek, demektir.

Eğer koruma nerede? Alnı yarıldı, dişi kırıldı? Aşırı derecede eziyet edildi, denilirse, buna iki türlü cevap verilir:

Birincisi: O, onu öldürülmekten ve tamamen yok olmaktan korumadır, ama ufak tefek şeyler tamamının korunmasına mani değildir.

İkincisi: Bu âyet, o olaylar başına geldikten sonra indi, çünkü Maide en son inen surelerdendir.

"Şüphesiz Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez": Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Onları cennete hidayet etmez.

İkincisi: Maksatlarına varmak için onlara yardım etmez.

67 ﴿