130Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size âyetlerimi okuyacak ve sizi bugününüze çatacağınızdan korkutacak peygamberler gelmedi mi? Onlar da: Kendi aleyhimize şahitlik ettik, dediler. Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler. "Ya maşerelcinni velinsi elem ye’tiküm": Hasen ile Katâde, te ile "te’tiküm” okumuşlardır. "İçinizden peygamberler": Cinlerin peygamberliği hakkında dört görüş beyan ederek ihtilaf etmişlerdir: Birincisi: Peygamberler özel olarak insanlara gönderilirdi, Allahü teâlâ Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i hem insanlara hem de cinlere gönderdi. Bunu Ebû Salih, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. İkincisi: Cinlerin peygamberleri, Kur’ân’ı dinleyenler, uyarmak üzere kavimlerine dönenlerdir. Bu, İbn Abbâs’tan da rivayet edilmiştir. Mücâhid de şöyle demiştir: Peygamberler insanlardan, uyarıcılar da cinlerdendir. Bunlar peygamberlerin sözlerini dinler, işittiklerini cinlere tebliğ ederlerdi. Üçüncüsü: Allahü teâlâ insanlara içlerinden peygamberler gönderdiği gibi onlara da içlerinden peygamberler göndermiştir. Bunu da Dahhâk, Mukâtil ve Ebû Süleyman demişlerdir. Kelâmdan zahir olan mana da budur. Dördüncüsü: Allahü teâlâ onlardan peygamber göndermedi, ancak onlara insanların peygamberleri geldi, bunu da İbn Cüreyc, Ferrâ’ ve Zeccâc, demişlerdir. Bunlar şöyle demişlerdir: "Elem ye’tiküm rüsülün minküm” ifadesinin çoğul olması, bu iki gruptan birinden peygamber gelmesine mani değildir, meselâ: "O ikisinden inci ile mercan çıkar” (Rahman: 22) denilmiştir ki, o sadece tuzlu olan denizden çıkar (yani tesniye ve cemi tekil yerine kullanılabilir. Mütercim). İman ettikleri takdirde cennete girmelerinde de iki görüş vardır: Birincisi: Ona girerler, yerler ve içerler, bunu Dahhâk, demiştir. İkincisi: Onların sevapları ateşten korunma şeklindedir, sonunda toprak olurlar, bunu da Süfyan, Leys'ten rivayet etmiştir. "Yekussune aleyküm ayati": Yani size kitaplarımı okurlar, "ve yünziruneküm": Sizi kıyamet gününden korkuturlar. "Kendimize şahitlik ettik": Bunda iki görüş vardır: Birincisi: Peygamberlerin bizi ikaz ettiklerini kendi nefislerimize ikrar ettik. İkincisi: Peygamberlerin onları ikaz ettiğini birbirlerimize şahitlik ettik. Sonra da Allahü teâlâ onların hallerini bize haber verip: "Dünya hayatı onları aldattı” dedi. Yani ziyneti ve orada onlara süre tanıması ile. "Kendilerine şahitlik ettiler": Yani dünyada kâfir olduklarını ikrar ettiler. Mukâtil şöyle demiştir: Bu da organlarının onlara şirk ve küfür ile şahitlik ettiği zaman olacaktır. |
﴾ 130 ﴿