89"Eğer, Allah bizi ondan kurtardığı halde sizin dininize dönersek, Allah’a yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikçe bizim ona dönmemiz (söz konusu) olamaz. Rabbimiz her şeyi ilimce kaplamıştır. Yalnız Allah’a tevekkül ettik. Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında hak ile hükmet. Sen hükmedenlerin en hayırlısısın". "Eğer sizin dininize dönersek Allah’a yalan uydurmuş oluruz": Şöyle ki: O kavim, yaşadıkları dini Allah’ın kendilerine emrettiğini iddia ediyorlardı, bunun için ona millet (din) dediler. "Ona dönmemiz söz konusu olamaz": Yani dininize. "Meğerki Allah dilemiş ola": Yani ilm-i ezelisinde ve geçmiş takdirinde böyle bir şey yapmış ola. "Rabbimiz her şeyi ilimce kaplamıştır": İbn Abbâs: olan şeyi olmadan önce bilir, demiştir. "Yalnız Allah’a tevekkül ettik": Yani bizi tehdit ettiğiniz şeyde ve bizim de kaçındığımız sapıklıkta. "Rabbimiz bizimle kavmimiz arasında hak ile hükmet": Kelime anlamı: Aramızı aç, demektir ki, aramızda hüküm ver manasınadır. Şair şöyle demiştir: Benden Usm oğullarına bir elçi gönder, Benim hakkımda verdiğiniz hükümlere ihtiyacım yoktur (onları tanımıyorum). Ferrâ’ da şöyle demiştir: Uman halkı kadıya: Fatih ve fettah (açıcı) derler. Zeccâc da şöyle demiştir: Mananın şöyle olması câizdir: İşimizi (dolaşığımızı) aç ki, aramızdaki şeyler ortaya çıksın. Onların bu sözleriyle kavimlerine azap inmesini, böylece hakkın da kendilerinde olduğunun açığa çıkmasını istemiş olmaları da câizdir. |
﴾ 89 ﴿