81(Savaştan) geri kalanlar; Resûlüllah’a muhalefet etmek için sevindiler ve mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihad etmekten hoşlanmadılar. "Sıcakta harbe çıkmayın” dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır". Bir anlasalardı! "Savaştan geri kalanlar oturmalarıyla sevindiler": Yani Tebuk savaşında Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’den geri kalanlar, demektir. Muhallef: Giden birinin arkasında terk edilendir. "Bimak’adihim": Yani oturmalarıyla. "Hilafe Resulillah” kavlinde de iki görüş vardır: Birincisi: Bunun manası: Resûlüllah’ın ardından, ondan sonra, demektir. Bunu da Ebû Ubeyde, demiştir. İkincisi: Bunun manası: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e muhalefet etmek için, demektir. O da mef'ulun leh olmakla mensubtur. Mana da: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e muhalefet etmek için oturdular, demektir. Bunu da Zeccâc demiştir. İbn Mes’ûd, İbn Yamur, A’meş ve İbn Ebi Able: "Halfe Resulillah” okumuşlardır ki, manası: Onlar cihattan geri kaldılar, demektir. "Sıcakta harbe çıkmayın": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: Bunu birbirlerine dediler. Bunu da İbn İshak ile Mukâtil, demişlerdir. İkincisi: Bunu mü’minlere dediler, bunu da Maverdi zikretmiştir. Bunun demelerinin sebebi şudur; çünkü zaman o mevsim çok sıcak idi. "De ki: Cehennem ateşi daha sıcaktır": Allah’ın emrine karşı gelenlere böyle de. "Yefkahun": Bunun manası bilirler, demektir. İbn Fâris şöyle demiştir: Fıkh: Bir şeyi bilmektir. Fekıhtül hadise efkahuhu denir, her şeyi bilmeye fıkh, denir. Sonra bu özellikle şeriat ilmi için kullanıldı; Onu bilen herkese: Fakih, denildi. Mûsannif de şöyle der: Şeyhimiz Ali b. Ubeydullah şöyle dedi: Fıkh lügatte anlamak demektir. Şeriat terminolojisinde ise mükelleflerin fiilleriyle ilgili şeyleri bilmekten ibarettir; meselâ helâl, haram, vacip, câiz, sahih, fasit, ceza, tazmin vs. gibi. Bazıları: Fıkh bir şeyi anlamaktır, demeyi tercih ederler, bazıları da: Bir şeyi bilmektir, demeyi tercih ederler. |
﴾ 81 ﴿