109

Yapısını Allah’ın takva ve rızası üzerine kuran mı yoksa yapısını yıkılacak uçurumun kenarına kurup da onunla cehennem ateşine sürüklenen kimse mi daha hayırlıdır? Allah zâlimler topluluğuna hidayet etmez.

"Efemen essese bünyanehu":

 İbn Kesir, Ebû Amr, Âsım, Hamze ve Kisâi, iki yerde de meftuh hemze ve meftuh nun ile

"essesse bünyanehu” okumuşlardır.

Nâfi ile İbn Âmir de mazmum hemze ile "üssise” ve merfu nun ile

"bünyanuhu” okumuşlardır. Bünyan mastardır, bina manasınadır. Tesis de: Binanın temelini sağlam atmadır, temel binanın aslıdır,

Mana da şöyledir: Binasını Allah’tan korkup rızasını umarak kuran mı daha hayırlıdır, yoksa onu korkmadan kuran mı daha hayırlıdır?

Zeccâc şöyle demiştir: Şefa: Bir şeyin kenarı ve sınırıdır. Şefa elifle yazılır ve kısa hece ile okunur, tesniyesi: Şefevani’dir.

"Cüruf": İbn Kesir, Nâfi, Ebû Amr ve Kisâi, zamme ile "cürufin” okumuşlar; İbn Âmir, Hamze ve Ebû Bekir de Âsım’dan rivayetle ra sakin olarak "cürfin” okumuşlardır.

Ebû Ali şöyle demiştir: Zamme asildir, sükun da hafiftir, meselâ şuğul ve şuğl gibi.

İbn Kuteybe şöyle demiştir: Mana: Kayan uçurum demektir. Cüruf: Sellerin vadilerden getirdiği şeylerdir. Hair de: Kayan, düşen demektir. Tehevverel binau venhare de bundandır ki, bina çöktü, demektir.

İbn Kesir ile Hamze henin fethası ile

"harin” okumuşlardır. Nâfi ile Ebû Amr da he’yi imale (ey sesi) ile okumuşlardır. Âsım'dan da her iki kıraat nakledilmiştir.

"Fenhare bihi": Binayı yapanı da sürükleyip götürdü, demektir.

"Cehennem ateşine": Zeccâc bu temsildir demiştir,

Mana da şöyledir: Bu mescidin binası, cehennemin kıyısına yapılıp da sahibiyle beraber içine yuvarlanan bina gibidir.

Katâde de şöyle demiştir: Bize anlatıldığına göre onlar orada bir çukur kazmışlar, içinde duman görülmüştür. Cabir de: Ben dırar mescidinden dumanın çıktığını gördüm, demiştir.

109 ﴿