5

Neredeyse üstlerindeki gök çatlayacak. Melekler Rablerini hamd ile tesbih eder ve yerdekilere bağış dilerler. Bilin ki, şüphesiz Allah, O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

"Tekadüs semavatü yetefattarne": İbn Kesir, İbn Âmir ve Hamze ye, meftuh te, tının fethası ve şeddesiyle "yetefettarne” okumuşlar; Nafî ile Kisâi de İbn Kesir’inki gibi ye ile

"yekâdü” "yetefatterne” okumuşlardır. Ebû Amr, Ebû Bekir de Âsım'dan rivayet ederek te ile "tekadü", nun, tının kesri ve şeddesiz olarak

"yenfetırne” okumuşlardır, manası da, parçalanır, demektir.

"Üstlerinden": Yani Rahman’ın azametinden dolayı yerlerin üstünden demektir. Müşriklerin

"Allah evlat edindi” sözlerinden diyenler de olmuştur, bir benzeri de Meryem: 90 âyetidir.

"Melekler Rablerini hamd ile tesbih ederler": Bazıları, Rablerinin emri ile namaz kılarlar, demişlerdir. Bazıları da: O’nu layık olmayan sıfatlardan tenzih ederler, demişlerdir.

"Yerdekilere bağış dilerler":

Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Bundan mü'minleri murat etmiştir, bunu da Katâde ile Süddi, demişlerdir.

İkincisi: Onlar mü’minler için bağış dilerlerdi; Harut ile Marut melekleri Babil’de sınanınca yerdekilere bağış dilediler.

Bağış dilemelerinin manası da onlara rızık istemeleridir. Bunu da İbn Saib, demiştir. İçlerinde Mukâtil'in de olduğu bir grup, bu âyetin

"mü’minler için bağış dilerler” (Ğafır: 7) âyetiyle neshedildiğini iddia etmişlerdir ki, hiçbir değeri yoktur. Çünkü mü’minler için bağış dilerler, kâfirler için değil. Bu durumda âyetin lâfzı genel, manası özeldir, üzel olduğuna da

"mü'minler için bağış dilerler” (Gafir: 7) âyeti delalet eder. Çünkü kâfir kendisi için bağış dilemeyi hak etmez.

5 ﴿