65-TALÂK SÛRESİMedine’de inmiştir. 12 ayettir. Ona, kısa Nisa, suresi denir. Hepsinin icmaı ile Medeni’dir. Bismillahirrahmanirrahim 1Ey o Peygamber, kadınları boşadığınız zaman onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın. Onlar da, apaçık çirkin bir hareket getirmedikçe, çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, gerçekten kendine haksızlık etmiştir. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra (yeni) bir iş meydana getirir. "Ey o Peygamber, kadınları boşadığınız zaman": Zeccâc şöyle demiştir: Bu, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e hitaptır, mü'minler de buna dahildir. Manası da: Kadınları boşamak istediğiniz zaman, demektir. Tıpkı "namaza kalktığınız zaman abdest alın” (Bakara: 6) âyeti gibi. Bu âyetin İniş sebebinde de iki görüş vardır: Birincisi: O, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem, Hafsa’yı boşadığı zaman inmişti ki, kendisine: Onu geri al, çünkü o çok oruç tutan bir kadındır, senin cennetteki eşlerinden biridir, denildi. Bunu da Enes b. Malik, demiştir. İkincisi: O, Abdullah b. Ömer hakkında indi; karısını hayızlı iken boşamıştı; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona dönmesini, onu temizlik dönemine kadaı tutmasını buyurdu. Bunu da Süddi, demiştir. "Li-ıddetihinne": Yani iddel zamanları için, demektir ki, o da temizlik dönemidir. Bu da duhul edilen kadın hakkındadır; duhul edilmeyen kadın için iddet yoktur. Talâk (boşama) iki kısımdır: Sünni ve bid'i. Sünni, kadını cimâ etmediği temizlik dönemi içinde boşamaktır; işte iddet için boşama budur. Zira kadın o temizlikten itibaren iddet beklemeye başlar, iddet hemen talaktan sonra başlamış olur ve iddet zamanı da uzamaz. Bid’i talâk ise hayız halinde veya cimâ ettiği temizlik süresi içinde boşamadır; o geçerlidir, bunu yapan da günahkardır. Eğer üç talakı bir seferde verirse, bizim mezhebimizin tercihli görüşüne nazaran o bid’attır. "İddeti sayın": Yani iddet zamanını demektir. Onu saymada da şu gibi faydalar vardır: Dönme zamanına, nafaka vaktine, eğer üç talâk vermek isterse talakın aralıklarla verilmesine riayet edilmiş olur ve böylece kadın kesin ayrılır, kocası da onun kız kardeşi ile ve ondan başka dört kadınla evlenebilir. "Rabbiniz Allah’tan korkun": Yani emrine isyan etmeyin, demektir. "Onları evlerinden çıkarmayın": Bunda da ona oturacak bir yer temin etmenin vacip olduğuna delil vardır. Evlerin onlara nisbet edilmesi, talaktan önce orada bulunmalarındandır. Kadın için açık bir zorunluluk olmadıkça iddet süresinde evinden çıkması câiz değildir. Eğer çıkarsa günah kazanır. "Ancak apaçık çirkin bir hareket getirmesi (yapması) hariç": Bunda da dört görüş vardır: Birincisi: Mana şöyledir: Ancak müddet bitiminden önce çıkmaları hariç, işte o çıkışları apaçık çirkin bir harekettir. Bu da Abdullah b. Ömer, Süddi ve İbn Saib’in görüşleridir. İkincisi: Apaçık çirkin hareket zinadır, bunu da Mücâhid, İbn Abbâs’tan rivayet etmiş; Mücâhid, Şa’bî, İkrime ve Dahhâk da böyle demişlerdir. Buna göre mana şöyle olur: Ancak zina etmeleri hariçtir ki, üzerlerine had tatbik edilmek için çıkarılırlar. Üçüncüsü: Apaçık çirkin hareket: Ailesine karşı dil uzatmasıdır; o zaman onu çıkarmaları onlar için helaldir. Bunu da Muhammed b. İbrahim, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. Dördüncüsü: O, had tatbik edilme durumunda kalmasıdır ki, üzerine had tatbik etmek için çıkarılır. Bunu da Said b. Müseyyeb , demiştir. "Bunlar Allah'ın sınırlarıdır": Yani bu zikredilen şeyler, demektir. "Kim de Allah’ın sınırını aşarsa” yani açıkladığı ve emrettiği hükümleri "gerçekten kendine haksızlık etmiştir": Yani kendi ile Allahü teâlâ arasında günah işlemiştir. "Bilemezsin, belki Allah bundan sonra (yeni) bir iş (durum) meydana getirir": Yani bir ve iki kere boşadıktan sonra kalbine karısına geri dönmeyi getirir. Bu da boşamayı ayrı ayn zamanlarda yapmanın, üçünü bir arada vermemenin müstahap olduğunu gösterir. |
﴾ 1 ﴿