12

Allah O zattır ki, yedi gökler ve yerden de o kadarını yarattı. Emir onların aralarında iner ki, şüphesiz Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve gerçekten Allah’ın her şeyi ilmi ile kuşattığını bilesiniz.

"Yerden de o kadarını": Yani yeri de göklerin sayısında yarattı. Hadiste şöyle gelmiştir: Her göğün kalınlığı beş yüz yıllık yoldur. Her ikisinin arası da öyledir. Her yerin kalınlığı da beş yüz yıllıktır, her iki yerin arası da öyledir. Ebudduha,

İbn Abbâs’tan şöyle dediğini rivayet etmiştir: Her yerde (tabakada) Âdem’iniz gibi Âdem vardır, Nûh’unuz gibi Nûh vardır, İbrahim’iniz gibi İbrahim vardır ve İsa’nız gibi İsa vardır. Bu hadis bazen İbn Abbâs’ta, bazen de Ebudduha’da kesiliyor. Bunun manası tam Ebû Süleyman Dımeşki’nin dediği gibidir, o, manasının şöyle olduğunu işittim, demiştir: Her yerde Allah’ın yaratıklarının bir büyüğü vardır; onların büyük ve öncüleri bizim aramızdaki Âdem durumundadır; onun zürriyeti de yaş ve kıdemde Nûh’un durumu gibidir. Diğerleri de böyledir. Ka’b de şöyle demiştir: İkinci tabaka yerde: Kısır (hayırsız) deniz vardır, üçüncü de: Cehennemin taşı, dördüncüde: Cehennemin kükürdü, beşincide: Cehennemin yılanları, akıncıda: Cehennemin akrepleri, yedincide de İblis vardır.

"Emir onların aralarında iner":

Emirde de iki görüş vardır:

Birincisi: Allah’ın kaza ve kaderidir, bunu da çoğunluk, demiştir.

Katâde de şöyle demiştir: Onun yerinden her yerinde ve onun göğünden her göğünde O’nun mahlukundan bir mahluk, O'nun emrinden bir emir ve O’nun takdirinden bir takdir vardır.

İkincisi: O vahiydir, bunu da Mukâtil, demiştir.

"Şüphesiz Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve gerçekten Allah’ın her şeyi ilmi ile

kuşattığını bilesiniz": Bunları size bildir di ki, her şeye gücü yettiğini ve her şeyi bildiğini bilesiniz.

12 ﴿