95-TİN SÛRESİ

Mekke’de inmiştir. 8 ayettir.

Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Mekki’dir, bunu da cumhûr demiştir ki, Hasen ile Atâ’ da içlerindedir.

İkincisi: Medeni’dir, bunu da Maverdi, İbn Abbâs ile Katâde’den nakletmiştir.

Bismillahirrahmanirrahim

1

Yemin olsun, incire, zeytine,

"Yemin olsun, incire, zeytine":

Bu ikisinde yedi görüş vardır:

Birincisi: O bilinen incir ve bilinen zeytindir, bunu da İbn Abbâs, Hasen, Atâ’, Mücâhid, İkrime, Cabir b. Zeyd ve İbrahim, demişlerdir.

Bazı müfessirler şöyle demişlerdir: İncire yemin etmesi, onun boğazdan gayet rahat geçen bir meyve olmasındandır. O, bu haliyle onu yaratan Allah’ın kudretini hatırlatır. Allah incirin her birini bir lokma büyüklüğünde yaratmıştır. Zeytine yemin etmesi de ondan çok yararlanıldığı içindir.

İkincisi: İncir, Nûh aleyhisselam’ın Cudi dağı üzerinde yaptığı mescittir. Zeytin de: Beytülmukaddes‘tir, bunu Atâ’, İbn Abbâs'tan rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: İncir Mescid-i Haram, zeytin de: Mescid-i Aksa’dır, bunu da Dahhâk, demiştir.

Dördüncüsü: İncir: Şam mescididir, zeytin de: Beytülmukaddes’tir, bunu da Ka’b, Katâde ve İbn Zeyd, demişlerdir.

Beşincisi: Onlar iki dağdır, bunu da bir rivayette İkrime, demiştir. Katâde’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: İncir: Şam’ın üzerine kurulduğu dağdır, Zeytin de: Beytülmukaddes’in üzerine kurulduğu dağdır.

Altıncısı: İncir, Ashab-ı Kehf’in mescidi, zeytin de: îlya (Kudüs) mescididir. Bunu da el - Kurazi, demiştir.

Yedincisi: İncir: Hulvan’dan Hemedan’a kadar devam eden dağ silsilesidir, zeytin de: Şam dağlarıdır, bunu da Ferrâ’ naklctmiştir.

1 ﴿