108-KEVSER SÛRESİ

Mekke'de inmiştir. 3 ayettir.

Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Mekki’dir, bunu da İbn Abbâs ile cumhûr, demişlerdir.

İkincisi: Medeni’dir, bunu da Hasen, İkrime ve Katâde, demişlerdir.

Bismillahirrahmanirrahim

1

Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik.

"Kevser"de altı görüş vardır:

Birincisi: O cennette bir ırmaktır. Buhârî tek olarak rivayet ettiği Enes b. Malik hadisinde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ben cennette yürüyordum; bir de baktım bir ırmak; kıyıları içi boş incilerle döşenmiş.

"Bu nedir, ya Cebrâil?” dedim. O da: Bu, aziz ve celil olan Rabbinin sana verdiği Kevser'dir dedi. Baktım çamuru veya kokusu hoş kokulu misktir. 1

1 - Buhârî, Sahih, Kitaburrikak, babul havz. Şüphe ravi Hüdbe b. Halit’tendir.

Müslim de tek başına rivayet ettiği Enes hadisinde şöyle demiştir: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem hafifçe daldı, sonra gülümseyerek başını kaldırdı, onlara: "Niçin güldüm” yahut onlar: "Niçin güldün?” dediler; o da: Bana az önce bir sûre indirildi, dedi ve Bismillahirrahmanirrahim

"inna a’taynakel kevser"i sonuna kadar okudu. "Kevser nedir, bilir misiniz?” dedi. Onlar da: Allah ve Resul’ü daha iyi bilir, dediler, o da şöyle dedi. Aziz ve celil olan Rabbimin bana cennette verdiği bir ırmaktır, onda çok hayır vardır. Ümmetim kıyamet gününde onun başına gelir, su kapları göğün yıldızları kadardır. Onlardan bir kul çekilip aralarından çıkarılır; ben: Ya Rabbi, o benim ümmetimden, derim; bana: Sen onların senden sonra neler yaptıklarını bilmezsin, denilir. 2

2 - Müslim, Salat, hadis no, 53.

İkincisi: Kevser: Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e verilen çok hayırdır, bunu da İbn Abbâs, demiştir.

Üçüncüsü: İlim ve Kur’ân’dır, bunu da Hasen, demiştir.

Dördüncüsü: Peygamberliktir, bunu da İkrime, demiştir.

Beşincisi: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellemin havuzudur ki, başında çok insan birikir. Bunu da Atâ’, demiştir.

Altıncısı: O ona uyanların ve ümmetinin çokluğudur, bunu da Ebû Bekr b. Ayyaş, demiştir.

2

Sen de Rabbin için namaz kıl, kurban kes.

"Rabbin için namaz kıl":

Bu namazda da üç görüş vardır:

Birincisi: Bayram namazıdır,

Katâde: Kuşluk namazı, demiştir.

İkincisi: Müzdelife’de sabah namazıdır, bunu da Mücâhid, demiştir.

Üçüncüsü: Beş vakit namazdır, bunu da Mukâtil, demiştir.

"Venhar": Bunda da beş görüş vardır:

Birincisi: Kurban bayramı günü kurban kes, bunu da Ali b. Ebi Talha, İbn Abbâs'tan rivayet etmiş; Atâ’, Mücâhid ve cumhûr da böyle demişlerdir.

İkincisi: Namazda sağ elini göğüs hizasında solun üzerine koymaktır.

Üçüncüsü: Tekbir alırken elleri gağüs hizasına kaldırmaktır, bunu da Ebû Cafer Muhammed b. Ali, demiştir.

Dördüncüsü: Mana şöyledir; Allah için namaz kıl, Allah için kurban kes; çünkü bazı insanlar Allah’tan başkası için namaz kılar, O’ndan başkası için kurban keserler. Bunu da el - Kurazi, demişti.

Beşincisi: O göğsünü kıbleye çevirmektir. Bunu da Ferrâ’ nakletmiştir.

3

Gerçekten sana buğzeden, zürriyetsiz odur.

"Sana buğz eden": Bundan kimin kastedildiğinde de beş görüş halinde ihtilaf etmişlerdir:

Birincisi: O As b. Vail es - Sehmi’dir,

İbn Abbâs şöyle demiştir: Bu As b. Vail hakkında indi, mescidin kapısında Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile karşılaştı; durup onunla konuştu. Sonra As mescide girdi; orada Kureyş’in ileri gelenlerinden birkaç kişi vardı, ona. "Konuştuğun kim idi?” dediler, o da: Şu zürriyetsiz, dedi ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i kastetti. Bundan biraz önce de Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in oğlu Abdullah vefat etmişti. Onlar oğlu olmayana ebter, derlerdi. Bunun üzerine Allahü teâlâ bu sûreyi indirdi. Onun As b(in Vail hakkında indiğine kail olanlardan bazıları şunlardır: Said b. Cübeyr, Mücâhid ve Katâde.

İkincisi: Ebû Cehil’dir, yine bu da İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir.

Üçüncüsü: Ebû Leheb’tir, bunu da Atâ’, demiştir.

Dördüncüsü: Ukbe b. Ebi Muayt’lır, bunu da Şimr b. Atıyye, demiştir.

Beşincisi: Bundan bir bölük Kureyşli kastedilmiştir, bunu da İkrime, demiştir. Şani: Buğ2 eden, ebter de: Hayırsız, demektir.

0 ﴿