109-KAFİRUN SÛRESİMekke’de inmiştir. 6 ayettir. Bismillahirrahmanirrahim 1De ki: "Ey kâfirler, 2Ben sizin taptıklarınıza tapmam. 3Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. 4Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. 5Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: Mekki’dir, bunu da İbn Mes’ûd, Hasen ve cumhûr, demiştir. İkincisi: Medenidir, bu da Katâde’den rivayet edilmiştir. İniş sebebi: Bunda da üç görüş halinde ihtilaf etmişlerdir: Birincisi: Kureyş’ten bir cemaat ki, içlerinde Velid b. Muğire, As b. Vail ve Esved b. Abdiyeğus vardı, Abbas b. Abdülmuttalib ile karşılaştılar: Ey Fazl’ın babası, eğer kardeşinin oğlu bazı ilâhlarımızı teslim etse idi, biz de onun dediğini tasdik eder ve İlâhına iman ederdik, dediler. Abbas da gelip ona haber verdi; bunun üzerine bu sûre indi. Bunu da Ebû Salih, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. İkincisi: Utbe b. Rebia ile Ümeyye b. Halef, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e rastladılar, ona: Ya Muhammed, bizim dinimize girene ve biz de senin dinine girene kadar seni bırakmayacağız; eğer bizim işimiz doğru ise sen ondan yararlanırsın; eğer senin işin doğru ise, biz ondan yararlanırız, dediler. Bunun üzerine bu sûre indi. Bunu da Uheyd b. Umeyr, demiştir. Üçüncüsü: Kureyşliler, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e: Eğer kabul edersen bir yıl senin dinine girelim, sen de bir yıl bizim dinimize girersin, dediler. Bunun üzerine bu sûre indi. Bunu da Vehb, demiştir. Mukâtil de diğerleriyle birlikte: Bu sûre Ebû Cehil ile diğer alaycılar hakkında indi, onlardan kimse de iman etmedi, demişlerdir. "Lâ a’budu": Bu, "men” yerindedir, ancak "ma ta'budûne”ye karşılık olmak için kullanılmıştır. Onlar da putlardır. Kelâmın tekrar edilmesinde de iki görüş vardır: Birincisi: Durumu tekrar etmek ve umutlarını kırmak içindir, bunu da Ferrâ’, demiştir. Biz de bunu Rahman suresi âyet: 13’de genişçe açıklamıştık. İkincisi: Mana şöyledir: "Ben sizin taptıklarınıza tapmam” şu halimde, "siz de değilsiniz” şu halinizde "benim taptığıma tapıcılar. Ben de değilim sizin taptıklarınıza tapacak” gelecekte. Siz de aynı durumdasınız. Şimdiki halde ve gelecekte kendinden de onlardan da bu durumu kesip atmıştır. Bu da belli bir grup içindir. Aziz ve celil olan Allah onların iman etmeyeceklerini bildirdi. Nitekim biz de aynı şeyi Mukâtil’ten nakletmiştik. Bu durumda tekrar olmaz. Bu da Saleb ile Zeccâc’ın görüşüdür. 6Sizin dininiz size, benim dinim de bana. "Leküm dinüküm veliye din": Nafî, Hafs ile Eban da Âsım rivâyetinde ye’nin fethi ile "veliye” okumuşlardır. Ya’kûb da her iki halde de "diniye” diyerek ye ile okumuştur. Bu da müfessirlere göre kılıç âyetiyle neshedilmiştir. |
﴾ 0 ﴿