144

"Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyin. Kendi aleyhinizde, Allah'a apaçık bir hüccet vermek ister misiniz?"

Bil ki Allahü teâlâ, münafıkları, bu iki gruptan hiçbirinde tam karar kılmayıp, kâh kâfirlere, kâh müslümanlara katılmakla ta'n edip kınayınca, bu âyette de müslümanlara, münafıklar gibi davranmayı yasaklamış ve "Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyin" buyurmuştur. Bunun sebebi şudur:

1) Medine'deki Ensar'ın yahudi Kureyzaoğulları içinde süt kardeşleri vardı, onlarla anlaşmalı idiler ve onlara karşı sevgi duyuyorlardı. İşte bundan dolayı, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e "Kimi dost edinelim" diye sorunca, O da, "Muhacirleri" cevabını verdi. Bu sebeple bu âyet nazil oldu.

2) Kaffâl(r.h) şöyle demiştir: "Bu, mü'minleri, münafıkları dost edinmekten bir yasaklamadır. Sanki Cenâb-ı Hak, "Münafıkların huylarını ve yollarını size açıkça anlattım. Binâenaleyh onları dost edinmeyin" demektedir.

Sonra Allahü teâlâ, "Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir hüccet vermek ister misiniz?" buyurmuştur. Eğer biz bir önceki ifadeyi, Allahü teâlâ'nın, mü'minleri kâfirleri dost edinmekten nehyetmesi manasına hamledersek. bu ifade de, "Sizler, münafık olduğunuza dair, Allah'a apaçık bir hüccet vermek mi istiyorsunuz?" manasına gelir ki bu da, "Siz, Allah'ın dininin ehli olan Hazret-i Peygamber ve ümmeti için, böyle bir hüccet mi vermek istiyorsunuz?" demektir. Yok eğer, ilk âyeti, münafıkları dost edinmekle ilgili kabul edersek, o zaman bu ifadenin manası, "münafıkları dost edinmeniz sebebiyle, cezalandırılmanız için, Allah'a, kendi aleyhinize bir hüccet mi vermek istiyorsunuz" şeklinde olur.

Münafıklar Cehennemin En Alt Tabakasındadırlar

144 ﴿