152Bil ki Hak teâlâ vaîdinin (tehdidinin) peşinden vaadini zikrederek şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve peygamberlerine iman edip, onlardan birini diğerinden ayırmayanlara (gelince), Allah onların mükâfaatını kendilerine verecektir. Allah gafur ve rahimdir" Bu âyet hakkında birkaç mesele vardır: Hak teâlâ burada, tefrik etmek (arasını ayırmak), iki veya daha fazla şey arasında olacağı halde, "onlardan hiçbirinin arasını ayırmayanlar" buyurmuştur. Bunun sebebi şudur: (......) kelimesi hem müfred, hem cemî, hem müennes, hem müzekker olabilen bir lafızdır. Ayrıca şu iki husus da buna delalet etmektedir: a) Burada, istisnanın yapılabilir olması. b) Cenâb-ı Hakk'ın, "Ey peygamber hanımları, siz kadınlardan herhangi biri gibi değilsinizt"(Ahzab.32) âyeti...Bunu anladığına göre, âyetin takdiri, "Onlardan ikisinin veya onların arasını ayırmayanlar" şeklinde olur. İkinci Mesele Alimlerimiz, affın bulunduğu ve ihbatın da olmadığı hususunda bu âyete tutunmuşlar ve şöyle demişlerdir: Allahü teâlâ, Allah ve resullerine iman eden kimselere, ecirlerini vereceğini vaadetmiştir. Bundan anlaşılan ise, Cenâb-ı Hakk'ın o kimselere, imandan ötürü ecirlerini vermiş olduğudur. Aksi halde bu âyet, iman etmeye teşvik etmez, buna elverişli olmazdı. Bu ise, ihbatın olmayacağına, keza affın ve cehenneme sokulduktan sonra oradan çıkarılmaya dair kesinkes hüküm vermeyi gerektirir. Üçüncü Mesele Hafs'ın rivayetine göre, Asım, zamir Allah'a raci olmak üzere, fiili yâ harfiyle, (......) diğerleri ise nûn harfiyle (......) okumuşlardır. Nun ile okumak, şu iki bakımdan daha evlâdır: a) Bu okuyuş, azamet ifade eder. b) Böyle okumak, Cenâb-ı Hakk'ın, Hazırladık..." ifadesine de uygun düşmektedir. Dördüncü Mesele Cenâb-ı Hakk'ın "Allah, onların mükâfatını kendilerine verecektir" ifadesinin manası, "Her ne kadar geri bırakılmış ise de, Allah'ın vermesi mutlaka tahakkuk edecektir" şeklindedir. Bundan maksat, vaadi te'kid edip, onun muhakkak olacağını bildirmektir; yoksa onun sonraya kalacağı hususu değildir. Daha sonra Cenâb-ı Hak, "Allah gafur ve rahimdir" buyurmuştur. Bundan murad şudur: Allahü Teâlâ onlara, mükâfaat vere vaadetmiş, bundan sonra da onlara, günahlarından vazgeçip, onları affederek bağışlayacağını haber vermiştir. Yahudilerin Bozuk Gaye İle Mucizeler İstemeleri |
﴾ 152 ﴿