132

"Herkesin, yaptıkları şeylere göre dereceleri vardır. Rabbin, onların yaptıklarından gafil değildir".

Bu ayetle ilgili birkaç mesele vardır:

Birinci Mesele

Sadece İbn Amir, ta'lı olarak muhatab sigası üzere ta'melûn şeklinde; diğer kıraat imamları İse, ya'lı olarak ya'melûn şeklinde okumuşlardır.

İkinci Mesele

Bil ki Allahü teâlâ, cennetliklerin ve cehennemliklerin hallerini iyice ortaya koyunca külli ve umûmî (genel) bir ifade ile, "Herkesin, yaptıkları şeylere göre dereceleri vardır" buyurmuştur. Bu ifade hakkında şu iki görüş belirtilmiştir:

Birinci görüş: Hak teâlâ'nın, "Herkesin, yaptıkları şeylere göre dereceleri vardır" sözü, itaatkârlar ve isyankârlar hakkında umûmî bir ifadedir. Buna göre ayetin takdiri, "Her amel edenin, o amelinde onun için birtakım dereceler vardır. Bu sebeple o, bazan geri bir derecede olur, bazan da o gerilikten kâmil (ileri) bir dereceye yükselir. Allahü teâlâ bütün bunları ayrıntılı olarak bilir ve böylece de, o derecelerden herbirine uygun olan karşılığını verir. Eğer o yapılan işler iyi ise, karşılıkları da iyi; yok şer ise, karşılıkları da şer olur.

İkinci görüş: "Herkesin, yaptıkları şeylere göre dereceleri vardır" buyruğu, sadece itaat edenlere mahsustur. Çünkü, "derece" lafzı, sadece onlara uygun düşer.

"Rabbin onların yaptıklarından gafil değildir" buyruğu ise, kâfirlere ve günahkârlara mahsustur. Doğru olan, birinci görüştür.

Üçüncü Mesele

Bil ki bu âyet, cebr ve kader meselesinde, biz ehl-i sünnetin görüşünün doğruluğuna delâlet eder. Bu böyledir; çünkü Allahü teâlâ, herkes için, muayyen bir fiili için, muayyen bir zamanda, muayyen bir dereceye hükmetmiş, o derecenin bizzat kendisini öğretip bildirmiş, o muayyen dereceyi Levh-i Mahfuz'da tesbit ettirmiş ve ona, mukarreb melekler zümresini şahid tutmuştur. Binaenaleyh, şayet o derece o insan için tahakkuk etmemiş olsa, bu hüküm bâttl olur; bu ilim cehle ve bu şahid tutma da yalana dönüşmüş olurdu. Bütün bunların olması ise imkânsızdır Binaenaleyh, herkesin yaptığı şeylerden dolayı birtakım dereceleri olduğu ve Rabbinin, onların yaptıkları şeyden gafil olmadığı sabit olmuş olur. Durum böyle olunca da, "Kader kalemi, Kıyamete kadar olacak olan şeyleri yazıp bitirmiş olur. Cennettik (saîd) daha anasının karnında iken belli olduğu gibi, cehennemlik (şaki) de daha anasının karnında iken bellidir."

132 ﴿