34"Celalim hakkı için biz, ayât-ı mübeyyinâtı ve sizden önce gelip geçmiş olanların birtakım mesellerini müttakiler için bir öğüt olarak size indirdik". Bil ki Allahü teâlâ bu sûrede bu hükümleri belirtince, Kur'ân-ı Kerim'i şu üç vasıfla nitelemiştir: 1) "Celalim hakkı için, biz ayât-ı mübeyyinâh yani tafsilatlı ayetleri size indirdik" iadesinin anlattığı husus. Ibn Âmir, Hamza, Kisaî ve Âsim'in ravisi Hafs: "insanlara açmayan" manasında olmak üzere, yânın kesresi ile bu kelimeyi, "mübeyyinât" şakinde okumuşlardır. Bu tıpkı "(O Kur'ân'ı) apaçık Arapça bir dil ile (indirmiştir Cebrail'i)" (Şuara, 195) ayeti gibidir. Yahut bu kelimenin, "açık oldu" ıdaki tebeyyen fiilinden "apaçık" manasınadır. Şu darb-ı meselde de kelime bu manadadır: "Sabah, gözü olan için tebeyyün etmiştir." 2) "Sizden önce gelip geçmiş olanlardan birtakım meseller" ayetinin ifade ettiği husus. Bu hususta da şu iki izah yapılmıştır: a) Allahü teâlâ bu ayetteki "mesel" kelimesiyle, Tevrat ve İncil'de bahsedilen çaçaların yerine getirilişini kastetmiştir. Binâenaleyh Kur'ân'da da aynı hükümleri indirmiştir. Bu, Dahhak'in görüşüdür. b) Bu kelimenin manası, "Peygamberleri yalanlama hususunda onların halinin halinize benzer olduğunu gösteren şeyi indirdik", yani "Allah'a karşı isyan ettikleri için, onların başına indirdiğimiz cezaları size beyan ettik. Böylece masiyet ve isyanda onlara ortak (benzer) olmanız halinde, ilâhi cezaya müstehak olma bakımından onlar gibi olacağınızı bilmeniz için, bunu size bir mesel (misal-benzetme) kıldık şeklindedir. Bu da Mukâtil'in görüşüdür. 3) "Müttakiler için bir mev'iza" ifadesinin anlattığı husus. Bununla onun günah işlemekten sakındırma ve ona karşı bir va'id (tehdid) oluşu kastedilmiştir. Kur'ân'ın herkes için bir mev'iza (öğüt) olduğunda bir şüphe yoktur. Fakat "müttakiler için bir hidayet” (Bakara. 2) ayetinin tefsirinde bahsettiğimiz sebebten ötürü, Cenâb-ı Hak bunun özellikle müttakiler için olduğunu söylemiştir. İşte bütün bu hükümler hususundaki sözümüzün sonu budur. Bil ki Allahü teâlâ burada iki mesel zikretmiştir. Bunlardan birisi, imanın delillerinin son derece açık olduğunu açıklama hususundadır. İkincisi de, kâfirlerin dinlerinin alabildiğine karanlık ve kapalı olduğunu gösterme hususundadır. Birinci mesel, şu ayette ifade edilendir: |
﴾ 34 ﴿