9"O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, kulunun üzerine açık açık ayetleri indirmekte olandır. Şüphesiz ki Allah, size karşı Raûfdur, Rahimdir". Kadî şöyle der: "Cenâb-ı Hakk, bu ayeti ile, Kur'ân olan apaçık ayetler ve diğer mucizeler indirişinin maksadının, onları, karanlıklardan nura çıkarmak olduğunu beyân etmiş ve bu hususu, "Şüphesiz ki Allah, size karşı Raûfdur, Rahimdir" ayetiyle tekid etmiştir. Allahü teâlâ şayet, bazı kimselerin küfrün karanlıklarında kalmalarını dilemiş, onlar hakkında bunu yaratmış ve onlar için, zail olmayacak bir biçimde bunu takdir etmiş olsaydı, böyle demesi doğru olmazdı. İmdi eğer: Bu ifâdenin zahiri, Cenâb-ı Hakk'ın, bunları karanlıklardan nura çıkardığına delâlet etmiyor mu? Binâenaleyh, iman işinin, O'nun fiili olması gerekir..." denilirse, biz deriz ki: Şayet Cenâb-ı Hakk, "çıkarma" sözü ile, bunlardan imanı yaratmayı kastetmiş olsaydı, o zaman Cenâb-ı Hakk'ın, "O, sizi karanlıklardan ... çıkarmak için, kulunun üzerine açık açık ayetleri indirmekte olandır" hitabının manası kalmazdı.. Çünkü bu, İster önce, ister sonra olsun, O yarattığı için O'nun yaratması değişmez. O halde, bu durumda bu hitaptan kastedilen mana, Allah'ın bu kimselere, onları karanlıklardan nura çıkarması konusunda, lütufta bulunmuş olmasıdır. Eğer böyle olmasaydı, Cenâb-ı Hakk'ın, Kendisini, onları o karanlıklardan nura çıkarmakla tavsîf etmesi, O'nun, kendisini, onları nurdan karanlıklara çıkarma ile nitelemesinden daha evlâ olmazdı..." Bil ki bu söz, düşüklüğüne ve parlaklığına rağmen, "ilim" meselesiyle çelişir. Çünkü Allahü teâlâ, onların iman etmeyeceklerini ve bu bilginin onlardan imânın meydana gelmesine manî olduğunu bilen bir âlim olmasına rağmen, şimdi kalksa da, diğer zıddının varlık âleminde izâlesi ve ibdâli mümkün olmayacak bir biçimde mevcud olduğunu bile bile, bu kimseleri, bu iki zıddan birisini yapmakla mükellef tutsa, bunun yanısıra bu kimselere hayır ve ihsanı irâde etmesi düşünülebilir mi? Mu'tezile'nin ileri sürdüğü bu fikrin, hiçbir insanın kabul etmeyeceği şeyler cümlesinden olduğunda şüphe yoktur. İşte böyle bir çelişki söz konusu olduğunda, Mu'tezile'nin sözlerinin ve iddialarının zahirî gücü zail olur. Ayetteki, "Şüphesiz ki Allah size karşı Raufdur, Rahimdir" cümlesini kimileri, sadece Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in peygamber olarak gönderileceği manasına hamletmişlerdir, ama böyle bir tahsisin (sınırlandırmanın) manası yok. Aksine bu ifadenin içerisine, kişinin yapabileceği diğer mükellefiyetlerin yanısıra, bu da girer. Mülk Allah'ındır |
﴾ 9 ﴿